Yaşasın, nihayet takvimler 7
Temmuz 2015 tarihini gösterdi...
O gün sabah yataktan
kalkarken güne daha farklı gözlerimi açıp uyandım.
Pencereden odaya usul usul
süzülen güneş odamı ve dünyayı gülümseyerek ısıtırken bir başka güzel geldi
bana.
O gün ülkemizde yaşadığı
söylenen ancak her nedense görmezden gelinen %12.29 oranındaki engellilerin,
yani benim, yani senin, yani hepimizin en MUTLU günü.
Yaşasın mutluluk. Yaşasın
özgürlük…
Yıllardır özlemini
çektiğimiz ve hasret kaldığımız özgürlüğümüze nihayet bugün kavuştuk.
Dört duvar arasında cezaevi
hayatı yaşamamız, kafesteki kuşlar gibi gökyüzüne hasret kalmamız nihayet bitiyor.
Özgürlüğümüzü kısıtlayan her
şey sona eriyor.
Artık yağan yağmur altında
ıslanmayı, sokaklara caddelere çıkarak kaldırımları arşınlamayı, oyun
parklarında oynayıp zıplamayı bizlerde yapabileceğiz.
İstediğimiz yolda, sokakta,
caddede düşme korkusu yaşamadan yürüyebileceğiz.
İstediğimiz resmi veya özel
ulaşım araçlarına rahatlıkla binip inebilecek ve istediğimiz yere
gidebileceğiz.
İstediğimiz kamu veya özel
kurum ve kuruluşa gidip kendi işimizi halledebileceğiz.
İstediğimiz eğitim kurumuna
gidip akranlarımızla arkadaşlarımızla birlikte okuyup yazarak eğitimimizi
alabileceğiz.
İstediğimiz mağazalara gidip
kendi zevkimize göre beğendiğimiz kıyafetlerimizi deneyerek alabileceğiz.
İstediğimiz camiye, cemevine
veya diğer ibadethanelere gidip istediğim yerde, istediğim safta durup ibadetimi
yapabileceğim ve dini görevlerimi yerine getirebileceğim.
İstediğimiz düğün salonlarına
kardeşlerimizin veya davet edildiğimiz akraba düğünlerine gidip katılabileceğim,
İstediğimiz mevlit
salonlarına vefat eden akraba veya tanıdıkların mevlidine gidip
katılabileceğim.
İstediğimiz lokantaya ve pastaneye
ailemle, arkadaşlarımla, dostlarımla giderek yemeğimi yiyebileceğim, lavabosunu
kullanabileceğim.
İstediğimiz sinema ve
tiyatro salonuna gidip beğendiğim ve izlemek istediğim oyunu veya filmi
izleyebileceğim.
İstediğimiz tuvalete gidip
en doğal ihtiyaç olan tuvalet ihtiyacımızı hiç utanmadan saklamadan
yapabileceğim.
İstediğimiz gibi hiç kimseye
minnet etmeden, muhtaç olmadan gönlümüzce doya doya gezebilecek, dolaşabilecek
ve özgürlüğün, bağımsızlığın hazzını sindire sindire yaşayabileceğiz bugünden
itibaren…
Daha saymakla
bitiremeyeceğimiz kadar konularda özgürlük bizi bekliyor bundan sonra.
Takvimler 7 Temmuz 2015
gününü gösterdiği gün engelsiz bir Türkiye’ye engelsiz bir Malatya’ya kavuştuk nihayet…
Bunların söylenmesi,
düşünülmesi bile beni, sizi, hepimizi nasıl da heyecanlandırıyor, nasıl da
mutlu ediyor…
Ancak üzülerek belirteyim ki
tüm bunların bir tanesi dahi gerçek değil. Gerçek olmasına da imkân yok.
Çünkü yaşadığımız ülke sözde
duyarlı ancak özde duyarsız idarecilerin bol bulunduğu, yasaların keyfi ve
adamına göre uygulandığı, sigara yasağıyla ilgili yasanın uygulanmasında
gösterilen iradenin ne yazık ki konu engellilerle ilgili 5378 sayılı yasa
olunca gösterilmediği bir ülke olan Türkiye.
En üst düzeydeki idarecilerimizden
en alttakine kadar birçok yetkilimiz engelli yasasının uygulanmasında gereken
dikkati ve hassasiyeti göstermedi. Bu gidişle de gösterecekleri yok.
Engellilerden sorumlu Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel
Müdürlüğü’nün bulunduğu bakanlık binası dahi engellilerin erişilebilirliğine ve
ulaşılabilirliğine uygun olmadıktan sonra varın gerisini siz düşünün.
2005 yılında yasanın
çıkmasıyla 7 yıllık bir süre verilmiş, bu süre dolduğu zaman iki engelli
düşmanı milletvekili tarafından yasa değişikliği öneri verilmiş ve yasa 1+2 yıl
şeklinde uzatılarak 10 yıla tamamlanmıştı.
İşte uzatmaların da son günü
olan 7 Temmuz tarihide gelip çattı. Şimdi ne yapılacak peki? Ne diyeceğiz
şimdi.
Diyecek çok şey var ancak şu an diyebileceğim tek söz sigaranın fendi engelliyi yendi…
Yorumlar
Yorum Gönder