Türkiye Sakatlar Derneği
Malatya Şubesi olarak faaliyette bulunduğumuz 21 yıllık süre içerisinde yapmış olduğumuz ve katıldığımız tüm çalışmalarda, her
toplantıda ve basın açıklamaları ile programlarında kısaca bulduğumuz her
fırsatta ve her ortamda engelli de olsak toplumun bir parçası olduğumuzu
vurguladık.
Toplumun engellisi
engelsiziyle bir bütün olduğunu ve birinin diğerinden ayrı olamayacağını
belirtip durduk.
Engelli vatandaşlar olarak
yaşamış olduğumuz ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik sorunlarının çözümü için
yetkililerle görüştüğümüzde bizleri toplumdan “soyutlamadan” ve
“ötekileştirmeden” eşit hizmet verilmesi gerektiğini belirttik ve talep ettik.
Yol ve kaldırım yapıyorsanız
tüm yollar ile kaldırımların yaşlısı, genciyle, kadını erkeğiyle, bebek arabası
kullanan anneleriyle, engellisi ve engelsiziyle birlikte kullanabileceği
şekilde standartlara uygun yapılsın dedik.
Çocuk parkı yapıyorsanız tüm
parkların da engelli ve engelsiz çocukların bir arada oynayabileceği şekilde
yapılsın ve “Engelliler Parkı” vb gibi ayrımcı ve ötekileştiren tabelalar
konulmasın dedik.
Halka açık umumi yerlerde
tuvalet yapıyorsanız engelli ve engelsiz vatandaşların kullanabileceği şekilde
standartlara uygun yapılsın dedik. Engelsizlere ayrı, engellilere ayrı yaparak
“Engelliler Tuvaleti” şeklinde ayrımcı ve ötekileştiren tabelalar konulmasın
dedik.
Deniz kenarında plaj
yapıyorsanız tüm plajların engelli ve engelsiz vatandaşların birlikte
kullanabileceği şekilde standartlara uygun yapılsın dedik. Engelsizlere ayrı,
engellilere ayrı yaparak “Engelsiz Plajı” şeklinde ayrımcı ve ötekileştiren
tabelalar konulmasın dedik.
Her mahalleye ve her semte
cami yapıyorsanız tüm camilere engellilerinde rahatlıkla girip ibadetini
yapabileceği şekilde yapılmasını belirterek ibadet engelsizlerin olduğu kadar
engellilerin de hakkıdır dedik. Türkiye genelinde birkaç camide göstermelik “Engelsiz Cami Engelsiz İbadet” diye ayrımcı ve
ötekileştiren bir çalışma yapılmasın dedik.
Kamu kurum, kuruluş ve özel
kuruluşlarca kamuya hizmet verilmek amacıyla binalar yapıyorsanız ayrı bir
yerden “Engelli Girişi” gibi ayrımcı ve ötekileştiren girişler yapılmasın ve
tabelalar konulmasın dedik.
Kısacası görev alanınız
kapsamında yaptığınız hangi hizmet olursa olsun ayrımcı ve ötekileştiren
çalışma olmasın dedik. Verilen hizmette eşit olunmasını ve ayrım yapılmamasını
istedik.
Engellilerin kullanımı için yapılan ancak
engellileri ötekileştiren ve ayrımcı bir yaklaşımla yapılmış olan ilginç
uygulamalardan birkaç örnek vermek istiyorum. İşte örnekler.
Antalya Büyükşehir
Belediyesi tarafından Lara Birlik Sahili’nde yapılan “Engelsiz Plaj”,
İzmir'in Çeşme Belediyesi
tarafından Ilıca Plajı'nda yapılan “Engelsiz Plaj”,
Yalova Belediyesi tarafından
Tatil Park’ta yapılan “Engelsiz Plaj”,
İzmir’in Foça İlçesi'nde
Reha Midilli Caddesi üzerindeki Halk Plajı'nda yapılan rampa düzenlemesi,
Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde
Bitez Sahili'nde yapılan “Özgürlük Plajı”,
Zonguldak Belediyesi
tarafından kent merkezinde özel donanımlı olarak engellilerin kullanımı için
yapılan tuvalet,
Van Büyükşehir Belediyesi
tarafından Feqiyê Teyran Parkı ve Kurtuluş Parkı'nda yapılan akülü tekerlekli
sandalye şarj istasyonu ile tuvalet bunlardan sadece bir kaçıdır. Bu örnekleri
çoğaltmamız mümkün. Hemen hemen her ilde de yaşanmıştır.
2003 yılında ilimizde de bu
tür bir olay yaşanmış ve hemen tepkimizi basın açıklamalarıyla ortaya
koymuştuk.
Malatya Belediyesi
tarafından engellilere sosyal ve kültürel faaliyetler vermek amacıyla Şehit
Hasan Hüseyin Sadık Engelliler Dinlenme Merkezi ve Çocuk Parkı adında bir park
yapılarak 2002 yılı 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde hizmete açılır. Birkaç
ay sonra ise 2003 yılında parkın yerini göstermek amacıyla yol kenarına bir
tabela konulur. Konulan tabelada yazanlar çok ilginçtir. Parkın adı “Özürlüler ve Engelliler Parkı” olarak yazılmıştı.
Dernek olarak vakit kaybetmeden tepkimizi göstermiş ve tabelanın
değiştirilmesini sağlamıştık.
Örneklerini verdiğim ve
veremediğim bu uygulamaları yapan yetkililerin çoğunluğunun iyi niyetlilikle
ancak bilgi eksikliğiyle yapmış olduklarından şüphe duymadığımı belirtmek
istiyorum.
Yapılan bu tür uygulamaların
temeline bakacak olursak genelinin de engellileri tanımadan ve sorunlarını
bilmeden bilgi eksikliğiyle yapıldığı görülecektir.
Ancak iyi niyetli olarak
yapılan bu tür yanlış uygulamaları da kabulleneceğiz ve sineye çekeceğiz diye beklenilmesi
yanlıştır. Elbette bu yanlış uygulamaları gördüğümüzde yapıcı bir şekilde
eleştirilerimizi yapmamız ve iletmemiz gerekiyor.
Sözün özü, vatandaşa hizmet
vermekle ilgili görevleri olan yetkililere şunu belirtmek istiyorum. Yaptığınız
hizmetleri ve düzenlemeleri yasaların belirlediği standartlara uygun
planlayarak yapın lütfen. Yaparken de mutlaka hizmet verdiğiniz ilgili
insanlarla, onların bağlı olduğu STK’larla diyaloga geçin. Önyargılarınızdan
kurtulun. Toplumu bölmeye yönelik ayrımcı ve ötekileştirici hizmetlerden
kaçının.
Unutmayın ki toplum engellisiyle engelsiziyle bir bütündür. Sizlerde hizmetlerinizi bir bütün olarak vermekle zorunlusunuz. Aksi halde Anayasa’nın eşitlikle ilgili 10.maddesini ihlal etmiş olursunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder