Bir bayramı daha geride
bıraktık. 9 Nisan 2015 tarihinden itibaren her hafta Perşembe günleri yazdığım
köşe yazım bu hafta Kurban Bayramının birinci gününe denk gelmesi nedeniyle ancak
bugün sizlerle birlikte olabildik.
Yıllar önce küçüklüğümde
yaşadığım bayramları düşünüyorum. O zamanlar yürüdüğüm, koştuğum ve oynadığım
zamanlardı.
Bayramdan birkaç gün önce
tatlı bir heyecan kaplardı biz çocukları. Arefe günü akşam erken yatacak ve
bayram sabahı erken kalkacaktık.
Elimizi yüzümüzü yıkadıktan
sonra yeni alınan ve gece yastığımızın altında ya da yanında bulundurduğumuz
elbiselerimizi ve ayakkabılarımızı giyerdik.
Daha sonra tüm aile
büyükleriyle birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra başta dedemizin, ninemizin,
babamızın, annemizin ve diğer aile büyüklerimizin ellerini öperdik. Onlarda
bizleri tek tek öper ve daha sonra bayram harçlıklarımızı verirlerdi.
Sırf bu bayram harçlıkları
ve yeni alınan elbiselerin verdiği mutluluktan dolayı bayramların hiç
bitmemesini isterdim.
Aile içi bayramlaşmadan
sonra birkaç gün önce yine özenle hazırladığımız naylon torbalarımızı alır
mahallemizdeki komşularımıza bayramlaşmaya giderdik. Bayramlarını kutladığımız
ve ellerini öptüğümüz komşu büyüklerimizden ailemize kan bağı olanlar harçlık
verir diğer komşular ise şeker ve çikolata verirlerdi.
Verilen o renk renk şekerleri,
çikolataları torbalarımızda biriktirir ve daha sonra kardeşlerimizle veya
arkadaşlarımızla bir araya gelerek beğendiklerimizi değiş tokuş yaparak bir
güzel yemeye başlardık.
Yıllar önce yaşadığım bu tatlı heyecanı ve
mutluluğu üzülerek belirteyim ki Deniz ve Ege adındaki ikiz yeğenlerim başta olmak
üzere hiçbir çocuğun yaşadığını göremiyorum artık. Bayramları bayram gibi
yaşayanlar küçük çocuklardı aslında…
Sorulduğu zaman genelde hepimizde geçmişi hatırlar
ve içimizi bir hüzün kaplayarak “Nerede o eski bayramlar.” deriz. Evet, “Nerede
o eski bayramlar...”
Peki, dini bayramlarımız
olan ramazan ve kurban bayramları başta olmak üzere diğer milli bayramlarımız
ne ifade ediyor bizlere…
Bana göre bayramlar kimimiz
için, sevgi demek, mutluluk demek, birlik beraberlik demek, özlem çeken
yüreklerin kavuşması demek, barış demektir…
Bayramlar kimimiz için, aile
büyüklerine vefa demek, mutlu kalabalık sofralar demek, bereket demek, sabah
erkenden uyanmak demek, hoş sohbetler demek, heyecanla misafirler beklemek
demektir…
Bayramlar kimimiz için, güzel
pastalar, baklavalar, börekler demek, kolonya kokusu, çikolata ve şeker tadı
demektir…
Bayramlar kimimiz için,
iyilik, sağlık ve huzur için dua demek, ihtiyaç sahipleriyle yardımlaşmak, dayanışmak,
hediyeleşmek demek, küçük çocuklara harçlık demektir…
Bayramlar kimimiz için,
sevip saydıklarımızı hatırlamak, hatırlanmak demek, büyükleri, yaşlıları
ziyaret edip gönül alıp sevindirmek demek, büyüklerin kanatları altında tüm
ailenin toplanması demek, kabir ziyaretleri demek, küslüklerin son bularak
barışma olması demektir…
Bayramlar kimimiz için,
yorucu işten uzaklaşıp tatile gitmek demek, yorulan bedeni dinlendirmek demek,
ister yeni olsun isterse eski olsun özenle hazırlanan kıyafetler demektir…
Sözün özü olarak;
Savaşların, terör olaylarının, akan kan ve gözyaşlarının, trafik ve iş kazalarının, doğal afetlerin, yoksulluğun, engelli sorunlarının, açlığın ve önyargıların olmadığı barışın, kardeşliğin, dostluğun, birlik ve beraberliğin, hoşgörünün ve sevginin olduğu bir dünya ve Türkiye dileğiyle geçmiş kurban bayramınızı en içten sevgi ve saygılarımla kutlar sağlık, mutluluk ve başarı dolu günler yaşamanızı dilerim.
Yorumlar
Yorum Gönder