Adı Nevzat Özyavuzer’di.
Nevzat, 28 yaşındaydı. Altı aylıkken halk arasında “Cam kemik hastalığı” olarak
bilinen kemiklerde kolay ve sık kırılma hastalığına yakalandığı için bedensel
olarak engelli biriydi. Yaşamını akülü tekerlekli sandalye ile sürdürüyordu.
Nevzat’ın annesi ve babası
olmadığından ablası Selam Uyanık’ın yanında yaşamına devam ediyordu. Ablası ile
birlikte başkent Ankara’da oturuyordu.
2012 yılının Kasım ayında
Nevzat kardeşimiz aramızdan ayrıldı. Daha doğrusu görev ve sorumluluklarını
yerine getirmeyen, getirmekten kaçan kamu görevlilerinin ihmalkârlıkları yüzünden
aramızdan ayrıldı.
Yaşıyor olsaydı şuan 31
yaşında ve aramızda bulunuyor olacaktı. İşte bu Nevzat kardeşimizin yaşamına
mal olan olay ne ilk ne de sonuncu olaydır. Nevzat’tan önce de yaşandı sonra da
yaşanmaya devam etti.
Acı olayın yaşandığı gün Nevzat,
hayatının son gününü yaşadığını bilmeden arkadaşlarıyla buluşup oturmuş ve
akşam saatlerine kadar sohbet etmişti. Saatin ilerlemesi nedeniyle
arkadaşlarından ayrılıp eve dönmek için yola çıktı.
Akülü tekerlekli sandalyesi
ile Keçiören General Dr. Tevfik Sağlam Caddesi üzerinden evine dönmeye başladı.
Kaldırımların standart dışı yüksek yapılması nedeniyle akülü tekerlekli
sandalyesi ile çıkamadığından trafik yolunu kullanmaya başladı. Genelde yol
kenarlarına da araçların park etmesi nedeniyle mecburiyetten trafik akışının
ortasından gitmek zorunda kalmıştı.
Yolda gitmek zorunda kalan
Nevzat’a Keçiören Belediyesi’ne ait çöp kamyonu çarpıyor ve ölümüne neden
oluyor. Araç sürücüsü karanlıktan dolayı Nevzat’ı göremediğini ve kazanın
olduğunu belirtiyor.
Daha sonra dönemin Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile Nevzat’ın acılı ailesini ziyaret eden
Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, kazanın olduğu yerin cadde kaldırımı
olduğunu belirterek, “Kaldırımı yapmak yetmiyor. Kazanın olduğu yerde direk
olabiliyor, yanlış park yapılabiliyor. Engelliler kaldırımı sürekli
kullanamadıklarından yolu kullanmayı tercih ediyorlar” diye açıklama yapıyor.
Belediye başkanının yaptığı
açıklama tam komedilik, güler misin ağlar mısın karar veremedim.
Bu adama ve bu adamın
zihniyetinde olan diğer belediye başkanlarına birilerinin kaldırımları
engellilerinde sağlıklı kullanabilmeleri amacıyla TSE standartlarına uygun
yapmakta, kaldırımların üzerine gelişi güzel elektrik direği, telefon kutuları,
ağaç dikimleri, reklam panoları vb şeylerin konulmasını önlemekte,
kaldırımların üzerine ve yaya geçişlerine yanlış araç park yapılmamasını
sağlamak da kendi asli görevi olduğunu hatırlatması gerekiyor.
Sen asli görevini tam olarak
yerine getirip yapma ondan sonra da istemediğin kadar bahane ileri sür ve suçu
başka nedenlere bağla. Bu olay ve benzeri yaşanmış olaylarda da tek suçlu
vardır bana göre o da yasaların verdiği asli görevlerini yerine getirmeyen
seçilmiş ve atanmış tüm yetkililerdir.
Nevzat arkadaşımızın mecbur
bırakılması nedeniyle yaşadığı bu olayın aynısını birebir akülü veya manuel
tekerlekli sandalye kullanan engellilerin geneli de yaşıyor ve yaşamaya da
devam ediyor. Nevzat arkadaşımızın mecburiyetten yapmak zorunda kaldığı trafik
yolunu kullanmayı maalesef bende yapıyorum. Yapmak zorundayım çünkü başka
alternatifimiz yok.
2006 yılında benzer bir
kazayı bende yaşamıştım. Belediye otobüsü akülü tekerlekli sandalyemi kaldırıma
sıkıştırmış ve yolcuların sürücüyü bağırarak uyarması sonucunda ezilmekten
kurtarılmıştı. Eğer vatandaşlar bağırıp çağırmasa sürücüyü uyarmasa şu anda
aranızda bulunamayabilirdim. Kaza yerinde oturma eylemi dahi yaptık ve yanımıza
gelmemekte direnen belediye başkanı geç saatte gelip kaldırımlara rampa
yapacağız diye söz verdi. Aradan geçen onca yıla rağmen kaldırımlar yenilendiği
halde yine yüzde 90’ını kullanamıyoruz. Değişen sadece kaldırımların yüksekliği
standart hale getirilmesi oldu.
21 yıldır yaya
kaldırımlarında tekerlekli sandalyeli engelliler için standartlara uygun rampa
yapılmasını gerek yazılı gerekse de sözlü olarak dile getirdim, bunun için
bağırdım, çağırdım nafile. 21 yıl süre içerisinde defalarca kaldırımlar
yenilendi durdu. Her yenileme döneminde büyük bir ümitle standartlara uygun
kaldırımlara ve rampalara kavuşmayı bekledik. Ancak boş yere ümit edip
beklediğimizi kaldırımlar bittikten sonra görüyor ve anlıyorduk.
Anlaşılan o ki bu ülkede
engelli olarak erişilebilir ve ulaşılabilir binalara, yollara, ulaşım
araçlarına, kaldırımlara kavuşmak için daha çok bekleyeceğe benziyoruz. Baksanıza
belediyemiz tarafından bazı cadde ve sokaklarda yeni yapılan düzenlemeler var
ve değişen bir şeyin olmadığını baktığınızda göreceksiniz.
Sözün özü olarak, bir kez daha seçilmiş ve atanmış yetkililere şunu hatırlatmak istiyorum ki yasaların sizlere vermiş olduğu sorumluluklarınızı yerine getirmeyerek yapmadığınız standartlara uygun yollar, kaldırımlar, rampalar, binalar, ulaşım araçları, parklar, bahçeler, tuvaletler vb düzenlemeler nedeniyle hayatını kaybeden ve bundan sonra kaybedecek olan Nevzat’lardan, Ayşe’lerden, Ahmet’lerden, Ali’lerden, Selma’lardan sizler sorumlusunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder