13.12.2015 tarihinde Pazar
günü Malatya’da Uluslararası Dezavantajlılar Gençlik ve Spor Kulübü (UDAD)
Malatya Şubesi tarafından “Hayatı Paylaşmak İçin Bir Dakika Engelli Olur
musun?” isimli bir etkinlik gerçekleştirildi.
Uluslararası Dezavantajlılar
Gençlik ve Spor Kulübü (UDAD) Malatya Şubesi öncülüğünde Malatya Sivil Toplum
Örgütleri Birliği Derneği (MASTÖB) Gençlik Kolları ve Gençlik Konseyi
işbirliğinde Malatya Park AVM’de gerçekleştirilen etkinliği basında ve sosyal
paylaşım sayfalarında takip edebildiğim kadar katılan yetkili yetkisiz
vatandaşlara empati kurmalarını sağlayarak engellilerin karşılaştığı zorluklara
dikkat çekebilmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla gerçekleştirilmiş.
Yapılan etkinliğe Uluslararası
Dezavantajlılar Gençlik ve Spor Kulübü (UDAD) Malatya Şubesi, Malatya Sivil
Toplum Örgütleri Birliği Derneği (MASTÖB) Gençlik Kolları ve Gençlik Konseyi
yöneticileri ile üyelerinin yanı sıra Yeşilyurt Belediye Başkanı Hacı Uğur
Polat’da katılmış.
Etkinliğe katılan
vatandaşlara engellilerin hayatta karşılaştığı zorlukları anlayabilmeleri
amacıyla kiminin tekerlekli sandalyeye oturmaları kiminin ise gözlerinin siyah
bantlarla kapatılarak beyaz baston ile yürüyebilmeleri sağlanarak bir iki
dakikalığına empati yapmaları istenmiş.
Yeşilyurt Belediye Başkanı
Hacı Uğur Polat’da birkaç dakikalığına kapalı alan içerisinde düz zeminde tekerlekli
sandalyeye oturarak kullanırken vatandaşlardan bazıları da gözlerini siyah
bantlarla kapatarak beyaz baston ile yürüyüş yapmaya çalışmışlar. Tabii gözleri
bantlarla yürüyenlerin sağında, solunda ve arkasında kontrol edenlerle birlikte
yürümeye çalışıp sözüm ona görme engelli arkadaşların yaşadığı sıkıntıları
anlamak için empati yapmaya çalışmışlar.
Etkinliğe katılan Yeşilyurt
Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat, yaptığı konuşmada her insanın bir engelli
adayı olduğunu ve bu anlamda etkinliği anlamlı bulduğunu belirterek programa
katkı sunanlara teşekkür ettikten sonra, "Her zaman engelli kardeşlerimizi
anlamamız gerekiyor" diyor.
Şunu peşin peşin belirteyim
ki bu etkinliği tertipleyenler ile katılanların hiç birini gerek katıldıkları
etkinlikten dolayı gerekse de engellilere karşı art niyetli olduklarını
düşünmüyorum. Tamamen iyi niyetli bir düşünceyle yapıldığını ve katılım
sağlandığının farkında ve bilincindeyim.
Ancak bu tür etkinlikleri
yapanlar ile etkinliğe katılanların iyi niyetli olmaları onların yanlışlarını
ve eksiklerini dile getirmeyeceğiz ve eleştirmeyeceğiz anlamını da taşımıyor.
Bir engelli kişi olarak benim yaşadığım sorunuma dikkat çekmek amacıyla yapılan
etkinlikte gördüğüm yanlışları ve eksikleri eleştirmek başta benim en doğal
hakkımdır. Şimdi gelelim konuyla ilgili diyeceklerime.
Tekerlekli sandalye kullanan
bir engelli kişi olarak benim yaşadığım sorunu yine benim gibi tekerlekli
sandalye, koltuk değneği, ortez ve protez kullanan engelli arkadaşım
anlayamazken, beni dünyaya getiren ve yetiştiren ailem dahi anlayamazken sizler
bir iki dakikalığına kaymak gibi düz zeminde tekerlekli sandalyeye oturarak ve
iki tane çember çevirerek mi anlayacaksınız?
Gözlerinizi siyah bantlarla
birkaç dakikalığına kapatıp beyaz baston ile yürümeye çalışarak mı benim görme
engelli arkadaşımın sorununu anlayacaksınız?
Merak ediyor ve soruyorum şimdi
o kaymak gibi düz zeminde, trafiğe kapalı alanda ve iki tane plastik nesnelerle
sözüm ona yaptığınız parkurlarda iki dakika çember çevirmeyle ya da gözlerinizi
bağlamayla ne anladınız? Sayın Hacı Uğur Polat beye ve etkinliğe katılanların
tamamına da yaptıkları empatiyle ne anladıklarını açık açık soruyorum?
Benim caddelerde ve
sokaklarda yaşadığım sorunu, kaldırımlara çıkıp inemediğimi, çıkmaya çalışırken
sandalyemden düştüğümü, araçlar arasında sırtımda kefenlerle gitmek zorunda
kaldığımı ve defalarca ölümle burun buruna geldiğimi, tuvaletim geldiğinde altıma
etmemek için kendimi sıktığımı, gittiğim lokantalara, mağazalara, kurumlara,
eczanelere, bankalara ve daha onlarca resmi veya özel işyerlerine giremeyerek
kapıda beklemek zorunda bırakıldığımı ve o anlarda neler hissettiğimi anladınız
mı?
Yapmayın gözünüzü seveyim yapmayın.
Engellileri ve onların yaşadığı sorunu bu şekilde ne anlayabilirsiniz, ne de
anlayamadığınız gibi çözüm de getiremezsiniz. Yaptığınız, yaptıklarınız ancak
şovdan öteye gitmeyecektir. Bilin ki bu yapılanlar, yaptıklarınız bizleri daha
da çok incitmektedir. Siz iki dakika sonra gözlerinizde ki bantları sökerek ve ayağa
kalkıp yürüyerek oradan ayrılarak gideceksiniz. Gittiğiniz gibi birde
“Engellilerin yaşadıklarını çok iyi anladık. Her zaman onları anlamamız gerek. Allah
yar ve yardımcıları olsun. Her insan bir engelli adayıdır.” gibi sözler sarf edeceksiniz.
Unutmayın ki engelli adayı
değilsiniz, er veya geç her insan ama her insan bu engelliği kesinlikle
yaşayacaktır. Bunun garantisini veriyorum sizlere…
Sözün özü, buradan Yeşilyurt
Belediye Başkanımız sayın Hacı Uğur Polat beye ve onun şahsında büyükşehir
belediye başkanımız başta olmak üzere diğer tüm belediye başkanlarımıza seslenerek
sormak istiyorum.
Sorunlara çözüm getirmek
sizlerin asli görevleriniz olduğunu belirtmeme gerek yok, bunu sizlerde
biliyorsunuz zaten. Belediye Başkanı olduğunuz andan itibaren şu ana kadar
engellilerin ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik sorunlarından hangilerine çözüm
getirdiniz? Getirdiğiniz çözümler neredeyse sizlerle oraları birlikte gezmeye hazırım.
Tabii benim tekerlekli sandalye ye oturarak ve gün boyu benimle birlikte olarak.
Sadece kendi yaptığınız hizmetlerin olduğu cadde, sokak, park, bina, sosyal,
kültürel alanlar vb yerleri gezip dolaşacağız.
Seçilmiş ve atanmış
yetkililerimiz, empati mi yapmak istiyorsunuz? Buyurun sizlerden bir gününüzü
bana ayırmanızı ve benimle geçirmenizi istiyorum. Ne dersiniz bu davetime? Cevaplarınızı
bekliyorum…
Not: Empati nedir? Empati veya eşduyum, bir başkasının duyguları, içinde bulunduğu durum
ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi
duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır. Empatinin zıt
anlamlısı antipatidir.
Olumlu amaçlar için
kullanıldığında işbirliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu arttıran bu yetenek,
kötü amaçlar için kullanıldığında manipülasyonculuk şeklini alır.
Empati, bir insanın,
kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini
doğru olarak anlamasıdır. Empati sayesinde insan ilişkileri gelişir. İnsanlar
arasındaki kavgalar azalır ve zamanla yok olur. aile içi empati ise aile
bireylerinin karşısındaki insanı kendi yerine koymasıdır. Bu sayede bireyler
karşındakinin ne tepki vereceğini bilir ve ona göre davranır.
Empatinin tam olarak
gerçekleşmesinin üç kuralı vardır;
1- Bir insanın kendisini
karşısındaki kişinin yerine koyarak, olaylara onun bakış açısıyla bakmak.
2- Karşıdakinin duygu ve düşüncelerini
doğru olarak anlamak ve hissetmek.
3- O kişiyi anladığını ona ifade etmek.
Yorumlar
Yorum Gönder