“Gelinsiz, Damatsız Temsili Düğün” başlığı ile yazmış olduğum yazıyı daha önce yazıp
hazırlamama rağmen 06.10.2016 tarihine kadar bir türlü yayınlamak için fırsat
bulamamış ancak yayınlamaya sıra gelmişti…
Yazımın sonunda, “Engellilerin duygusal anlamda sevmek,
sevilmek, evlenmek ve yuva kurmak gibi haklarının olmadığı düşünülen bir
toplumda temsili yaşanılan bir evliliği izlerken ağlanacak halimize seviniyor
ve tebessüm ederek sevinçten gülümsüyoruz... Bu olay ve buna benzer birkaç
olaydan sonra yakında bir çığ gibi gelinsiz veya damatsız temsili düğünleri
görecek olursak hiç şaşırmayacağım. Bu ülkede engelli sorunu bitmeyeceği gibi
engellilerin onurlu bir yaşam sürmeleri, sevmek, sevilmek, evlenmek, yuva
kurmak, sahiplenmek, sahiplenilmek gibi insanca duyguları da yaşamaları çözüme
kavuşmayacaktır. Çünkü toplum olarak engelliye ahret korkusuyla sevabına
bakılacak canlılar gözüyle baktıkça bir arpa boyu yol alamayız...” demiştim…
Maalesef bu son sözlerimde
de haklı çıkmıştım…
Mayıs ayında Manisa'nın Soma
ilçesinde yaşayan down sendromlu 28 yaşındaki Yasemin Erarslan'ın uzun süredir
kurduğu hayalini gerçekleştirmek için ailesi tarafından yapılan damatsız
temsili düğünün ardından yavaş yavaş bu temsili düğünler artmaya başladı.
Bu olaydan sonra Ağustos
ayında Hatay'ın Arsuz İlçesi’nde down sendromlu 20 yaşındaki Koray Aşkar’ın
evlenme hayali, ailesi tarafından düzenlenen temsili düğün töreniyle
gerçekleşti… Bu temsili düğünde ise olayın daha da ilginç olmaya başladığını
görürüz…
Down sendromlu Koray Aşkar
için yapılan temsili düğünde gelin olan Nesli Özdemir ise aynı zamanda evli ve
Koray’ın eğitim görmek amacıyla gittiği özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinin
de sahibidir…
Koray Aşkar’ın doğum günü
olan 28 Ağustos’ta bir otelde yapılan düğün törenine süslenmiş gelin arabasıyla
gelen damat Koray Aşkar ile gelin Nesli Özdemir, salona alkışlar arasında
girdikten sonra düğünün ilk dansını yaparlar.
Sahibi olduğu özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezinde eğitim görenlerden Koray Aşkar’ın mutlu olması için
gelinlik giyen Nesli Özdemir, “Ailesi başta olmak üzere Koray çok mutlu oldu.
Bu çocukları toplumla kaynaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu temsili
düğün töreni ile de bir farkındalık yarattığımızı düşünüyoruz” diye konuşur.
Bu olayın ardından Eylül
ayında yine damatsız bir düğün haberinin medya organlarına yansıdığını görürüz…
Bu defa ki olay ise İzmir’in Aliağa İlçesinin Güzelhisar Köyü’nde gerçekleşir.
İzmir'in Aliağa İlçesi
Güzelhisar Köyü'nde oturan, doğuştan fenilketonüri ve epilepsi hastası,
zihinsel engelli 22 yaşındaki Buse Kor'un gelinlik hayalini ise yaşadığı
köydeki insanlar gerçekleştirir.
Güzelhisar Köyü'nde oturan
köylüler, doğuştan fenilketonüri ve epilepsi hastası, zihinsel engelli Buse
Kor'un sürekli düşlediği gelin olma hayalini gerçekleştirmek için imece usulü
çalışarak temsili bir kına gecesi ve düğün yaparlar.
Köylülerin gönüllerince eğlendiği
düğünde, kınası yakılan Buse Kor, ardından gelinlik giyip köy meydanına çıkar. Doyasıya
eğlenen, hayali gerçekleştirilen Buse Kor’un kavalyeliğini bir ara Aliağa
Belediye Başkanı MHP'li Serkan Acar yaparak, onunla dans eder…
İzmir’de yaşayan arkadaşım
Psikolog İlknur Peder ile down sendromlu, otizmli ya da zihinsel engellilere
yapılan gelinsiz ya da damatsız düğün olayının üzerlerinde nasıl bir etki bıraktığını ve
yapılmasının olumlu ya da olumsuz mu olduğunu sordum. Arkadaşım Psikolog İlknur Peder bu
konuda, “Down sendromlu, otizmli ya da
zihinsel engellilere yönelik yapılan bu tür düğün vb gibi olayları sağlıklı
bulmuyor ve onaylamıyorum. Sonuçta bu insanlar engellide olsa her canlı gibi
içgüdüsel olarak sevmenin, sevilmenin ne olduğunu, çevrelerinde yapılan
düğünleri ve düğünde evlenen insanların daha sonra birlikte yaşadıklarını ve
bir süre sonra çocukları olduğunu anlayarak hissedecek durumdalar. Böyle yapay
düğün gibi geçici mutluluklarla kanmış olsalar da bir süre sonra evlendiği
insanla neden sürekli birlikte olamadığını, neden onunla yatamadığını, neden
kendilerinin de bebeklerinin olmadığını içgüdüsel olarak sorgulamaya
başlayacaktır. Haliyle de evliliğin gerçek olmadığını ve devamının
olamayacağını anlamaya ve hissetmeye başladığında ise büyük hayal kırıklıkları
yaşayarak depresyona gireceklerdir. Bu nedenle bu tür etkinliklere son verilmelidir.
Bu şekilde istekte bulunan ve hayal kuran engelliler konusunda uzman
doktorlardan ve psikologlardan destek alarak onların anlayacağı dilde
açıklamalarda bulunmaları daha sağlıklı olacaktır. Hem engelli insanın büyük
bir psikolojik bunalıma girmelerini önlemiş olurlar hem de aileleri daha büyük
sorun yaşamamış olurlar.” diye açıklama yaptı.
Sözün özü olarak, arkadaşım Psikolog İlknur Peder’in sözlerinin tamamına katılıyorum. Temsili yapılan düğünlerde yalancı mutluluk oyununa alet edilen engelliler bir süre sonra bu yapılan düğünün bir oyundan ibaret olduğunu anlayacaktır. Oyunun devamı gelmeyince beklentilerinin gerçekleşmeyeceğini anlayınca bunalıma düşerek ailelerine daha büyük sorunlar yaşayacaklardır. Bu etkinliklerde en çok yadırgadığım ise özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi sahibi olan bir bayanın eğitim için kurumuna giden engelliye, evlilikle ilgili hayali konusunda onun anlayacağı şekilde izah edip bilgilendirmesi gerekirken bunu yapmıyor. Tam aksine birde gelinlik giyerek öğrencisi ile nikâh masasına oturup evlilik oyununa iştirak ediyor. Birde bunu basın kuruluşlarına yollayarak haber edilmesini sağlıyor. Daha doğrusu reklamlarının yapılmasını sağlamış oluyor. Bu olayı sosyal paylaşım sitelerinde eleştirenlere ise birde tepki gösteriyorlar… Yaptıkları yanlışa yanlış ile devam ediyorlar… Yarın bu engellilerden bir veya bir kaçı depresyona girip intihara kadar gidecek olurlarsa bunun hesabını kim verecek merak ediyorum…

Yorumlar
Yorum Gönder