Toplum olarak bizler bundan
bir süre öncesine kadar yaşlılara, hastalara, çocuklara, kimsesizlere, dullara,
öksüz ve yetimlere, engellilere, yolda kalmışlara kısacası mağdur olan herkese
yardım elini uzatan, elinden geleni yapmak isteyen yardımsever bir toplumduk…
Yardıma ihtiyacı olanlara
hiç düşünmeden koşar elimizde, avucumuzda ne varsa vermeye çalışır ve verirdik…
Düşene el uzatır ve kalkması için omuz vererek destek olurduk…
Hastası olana, cenazesi olana
evimizde ne varsa yemek hazırlayarak verirdik… Yaşlılarımızın hatırını sayar
saygıda kusur etmezdik…
Çocukları dünyadan bir haber
olduklarından ayrı severdik, hele de öksüz ve yetim çocukları daha çok
severdik… Ki öksüz ve yetim olduklarını unutturmak isterdik…
Eşinden ayrılmış dul kalmış
kadınlara yan gözle art niyetli bakmaz, onları anamız, bacımız yerine koyar
öyle yaklaşırdık…
Engellilere yardım etmek
için bilinçsizce çırpınır dururduk… Tanıdık olsun veya olmasın yolda kalmışlara
evimizin kapısını sonuna kadar açar tanrı misafiri diye soframızı paylaşırdık…
Ancak gelin görün ki bu
kadar yardımsever bir toplumken ne olduysa oldu son yıllarda gittikçe bundan
uzaklaşmaya başladık… Neden mi böyle düşünüyorum, buyurun okuduktan sonra siz
nasıl düşüneceksiniz merak ediyorum…
Geçtiğimiz günlerde www.change.org
adındaki internet üzerinde imza kampanyası düzenleme sitesinde “Engelli kızına
6 yıl boyunca tecavüz eden babaya, sessiz kalan anneye MÜEBBET İSTİYORUZ!”
başlığı ile başlatılan bir kampanyayı görünce hiç beklemeksizin imzaladım. Daha
sonra son bir yıl içerisinde medyaya yansıyan engelli tecavüzleriyle ilgili bir
araştırma yapayım dedim. Ortaya çıkan sonuç korkunçtu. Neredeyse her ay
içerisinde bir ya da birkaç tecavüz olayının yaşandığı bir ülke haline gelmişiz
de haberimiz yokmuş. İşte bu olaylardan birkaç örnek…
Antalya’nın Kepez ilçesinde
yaşayan 47 yaşındaki dört çocuk babası Ekrem E., zihinsel engelli kızı 21
yaşındaki H.E.’ye altı yıl boyunca tecavüz etti. H.E. 2008 yılında babasından
hamile kalarak düşük yaptı. 2012 ve 2014 yılında doğan biri erkek iki bebek de
canlı canlı boş araziye atılarak ölüme terk edildi. Komşuların ihbarı üzerine
tutuklanan Ekrem E. hakkında ‘öz kızına nitelikli cinsel saldırı’ suçundan
Antalya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ekrem E.’nin eşi C.E’nin de
‘suçu bildirmeme’ iddiasıyla bir yıla kadar hapsi istendi. Yargılama sonunda
mahkeme, Ekrem E.’yi cinsel saldırı suçundan önce 16 yıl hapis cezasına mahkûm
etti. Sanık bu eylemi kendi kızına karşı işlediği için mahkeme cezayı yarı
oranında artırarak 24 yıla çıkardı. Aynı suçun değişik zamanlarda birden fazla
işlendiği gerekçesiyle cezada dörtte üç oranında daha artırmaya giden mahkeme,
Ekrem E.’nin 42 yıl hapsine hükmetti. Sanığın cezasında da indirim yapılmadı. Anne
C.E. ise beraat etti. Ancak karar, Ekrem E.’ye verilen ceza yönünden Yargıtay
14’üncü Ceza Dairesi’nce bozuldu. Bozma ilamında, sanığın ‘cebir kullanmak
suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan cezalandırılması
gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle cezalandırıldığına dikkat
çekildi. Ayrıca süreli hapis cezasını gerektiren suçtan dolayı belirlenen
sonucun 30 yıldan fazla olamayacağı gerekçesiyle Ekrem E. yönünden karar
bozuldu.
Çankırı’da Eldivan Zihinsel
Engelliler Bakım Ve Rehabilitasyon Merkezi’nde kalan zihinsel engelli B.A.,
bahçede bulduğu mantarı yemesinin ardından mide bulantısı şikayeti ile Çankırı
Devlet Hastanesine kaldırılır. Doktorlar B.A.’nın hastanede iki, üç gün
yatmasının uygun olduğuna karar verirler. O gece hastanede kalan B.A., ertesi
akşam saat 21:15 sıralarında hastaneden kaçtığı tespit edilir. Gece
karşılaştığı iki kişinin cinsel istismarına maruz kalan B.A.,ertesi gün sabah
09:00 saatlerinde bulunarak tekrar koruma altına alındı. Sokakta karşılaştığı büfe
sahibi olduğu iddia edilen iki kişinin saldırı ve cinsel istismarına uğradığı
dedikoduları yayıldı. Olayın ardından hastanede genç kıza refakat eden bakım
personeli görevden alınırken bakanlık, ihmali bulunanların tespiti için iki
müfettiş görevlendirir.
Manisa’da yaşanan olayda, 1
yıl önce 28 yaşındaki yüzde 60 zihinsel engelli bir kadın 30 yaşındaki A.A. ile
tanıştı. Kısa bir süre sonra genç kadından hoşlandığını belirterek onunla
evlenmek istediğini söylemesiyle teklife sıcak bakan genç kadın, A.A.’nın
daveti ile evine gitti. A.A.’nın cinsel ilişkiye girmek istemesi üzerine
direnen zihinsel engelli genç kadın, daha fazla mücadele edemedi ve A.A.
tarafından tecavüze uğradı. A.A. tarafından rızası olmadan cinsel ilişkiye
zorlandığını ailesine anlatan zihinsel engelli genç kadının ailesi durumu hemen
polis ekiplerine ve savcılığa bildirdi. Kayıplara karışan A.A hakkında savcılık
tarafından yakalama kararı verilir. Yaklaşık 1 yıl sonra Manisa’nın Yunusemre
İlçesinde bir oto tamircisine aracını bakıma götüren A.A. polis ekiplerince
fark edilince takibe alınarak yakalandı. Nitelikli cinsel saldırıdan 17 yıl 6
ay kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu öğrenilen A.A. ifadesi alındıktan sonra
çıktığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kayseri'nin Bünyan ilçesinde
yaşanan olayda, O.Ö. (22) isimli inşaat işçisi, yaklaşık 1 ay önce akşam
saatlerinde zorla evine girdiği yüzde 80 zihinsel ve bedensel engelli kıza
tecavüz ederek, mağduru olayı kimseye anlatmaması için korkutup kaçtı. Olay,
mağdurun telefonla rahatsız edildiğinden bahisle jandarmaya başvurmasıyla
ortaya çıktı. Bünyan Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı ile gözaltına alınan
O.Ö., Bünyan Cumhuriyet Başsavcılığı’nda alınan ifadesinin ardından çıkarıldığı
mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Kırıkkale'de yaşanan olayda
zihinsel engelli 17 yaşındaki Ö.I. adlı genç kıza gittiği özel eğitim okulunun
servis şoförü olan Ö.A.'nın tecavüz ettiğini söyleyen annesi Ülkü O., suç
duyurusunda bulunması üzerine gözaltına alındı. Savcılığa başvuran Ülkü O., özel
eğitim kurumuna öğrencileri getirip götüren servis şoförünün kızı Ö.I.'yı 3
hafta üst üste götürüp tecavüz ettiğini öğrendiğini söyledi. Özel eğitim
servisinde görevli personelin hiç bir şekilde araçtan inmemesi gerekirken buna
uyulmadığını ve servis şoförü Ö.A.'nın tecavüzlerini gerçekleştirdiğini ileri
süren Ülkü O., "Bizim yeni haberimiz oldu ve suç duyurusunda bulunduk.
Durum doktor raporları ile sabit" dedi. Şikayet üzerine gözaltına alınan
servis şoförü Ö..A.'nın emniyetteki sorgusundan sonra adliyeye sevk edildi.
Edirne’nin Uzunköprü
ilçesine bağlı Kırcasalih beldesinde yaşanan olayda M.Ö. (66) kiracısı olduğu
evin yanındaki binada oturan ev sahibinin zihinsel engelli kızı A.K’ye (31)
tecavüz ettiği iddiasıyla gözaltına alınmış ve tutuklanma talebiyle çıkarıldığı
mahkemece “cinsel istismar” suçundan tutuklandı.
Gebze Kirazpınar'da yaşanan
olayda 17 yaşındaki A.Y., 8 yaşında ve zihinsel engelli olan H.N.'adında ki
küçük kıza apartman sığınağında tecavüz ettikten sonra olay yerinden kaçtı.
Daha sonra kızının durumunu gören anne, hemen sitedeki güvenlik güçlerinden
yardım istedi. Ardından 112 ambulans ve jandarma ekiplerine haber verildi. Olay
yerine gelen sağlık ekipleri 8 yaşındaki H.N.'nin tecavüze uğradığını
belirlendi. Daha sonra H.N. ambulans ile hastaneye sevk edilerek tedavi altına
alınırken güvenlik güçlerince yapılan arama çalışmalarında A.Y. apartmanda
yakalanarak gözaltına alındı.
Şanlıurfa'nın Hilvan
İlçesi'nde yaşanan olayda, zihinsel engelli 15 yaşındaki M.H.'nin tecavüze
uğradığı iddiasıyla gözaltına alınan Cahit S., Orhan H. ve Vedat S. adında 3
kişi çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Adana'nın İmamoğlu
İlçesi'nde yaşanan olayda gece saat 23.00 sıralarında evinden çıkan zihinsel
engelli 17 yaşındaki D.Y., yürüyerek ilçe meydanına geldi. İddiaya göre bu
sırada yanına gelen 4 çocuk babası 62 yaşındaki Osman Ç., genç kızı otomobiline
bindirip evine götürdü. Osman Ç., burada genç kıza tecavüz etmek istedi ancak
D.Y.'nin direnmesi nedeniyle başarılı olmadı. Osman Ç. daha sonra otomobiline
aldığı kızı saat 04.00 sıralarında evine yakın bir yerde indirdikten sonra
kaçtı. D.Y.'nin yaşadıklarını anlattığı ailesi polise giderek şikâyetçi oldu.
Güvenlik kamerası görüntülerini inceleyen ekipler, Osman Ç.'yi gözaltına aldı.
Çelişkili ifade veren ve yüzünde tırnak izleri olan Osman Ç. sevk edildiği
nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Tunceli'nin Ovacık
İlçesi'nde yaşanan olayda Mareşal Fevzi Çakmak Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde
1'inci sınıfta kaynaştırma öğrencisi olarak eğitim gören zihinsel engelli 19
yaşındaki N.İ.'nin aşırı kilo alması ve karnının büyümesi, öğretmenlerinin
dikkatini çekti. Durumdan şüphelenen öğretmenler, N.İ.'yi Ovacık Devlet
Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan muayenesinin ardından N.İ., Tunceli Devlet
Hastanesi Kadın Doğum Bölümü'ne sevk edildi. Yapılan kontrollerde, N.İ.'nin 6.5
aylık hamile olduğu anlaşıldı. N.İ.'nin yetkililere, ilçedeki bazı erkeklerin
yıllardır kendisine cinsel istismarda bulunduğunu, 5 kişinin ismini bildiğini,
ancak diğerlerinin ismini ise hatırlamadığını söylediği belirtildi. Ovacık
Cumhuriyet Savcılığı, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat göndererek,
cinsel istismarda bulunanların tespit edilmesi için N.İ. ve annesi K.İ.'nin
ifadelerinin alınmasını istedi. Savcılık ayrıca, N.İ.'nin cep telefonu
kayıtlarının tespiti için GSM şirketinden telefon dökümlerinin alınmasını talep
etti.
Afyonkarahisar’ın Sinanpaşa
ilçesine bağlı Düzağaç Beldesi’nde yaşanan olayda 22 yaşındaki Selçuk Y.,
temizlik personeli olduğu İstiklal İlkokulu’nda ilk iş gününde öğretmen ve okul
yöneticileri gittikten sonra okulu temizleyip kilitlemesi gereken Selçuk Y.,
bahçedeki çocuk parkında oynayan öğrencileri izlemeye başladı. Öğrencilerden 7
yaşındaki işitme ve konuşma engelli N.I. bir süre sonra tuvalet ihtiyacı için
okul binasına geldi. Kız çocuğu içeri girdikten sonra okulun kapısını
kilitleyen Selçuk Y., bir bahaneyle çocuğu okulun ikinci katındaki sinema
sınıfına çıkardı. İşitme ve konuşma engelli olduğu belirtilen N.I.’ya salondaki
koltuklarda fiili livata yoluyla cinsel istismarda bulunan Selçuk Y., daha
sonra çocuğu bıraktı. Olay sonrası Selçuk Y., okulu temizleyip evine dönerken,
kız çocuğu ise evine gidip durumu ailesine anlattı. Bunun üzerine baba C.I.
önce okula, ardından Selçuk Y.’nin evine gitti. Selçuk Y.’ye saldıran babayı
araya giren komşular uzaklaştırdı. Eve gelen jandarma tarafından gözaltına
alınan Selçuk Y. ise olayı itiraf etti. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye
sevk edilen Selçuk Y., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Elazığ’ın Karakoçan
İlçesi’ne bağlı Hamıkan olarak bilinen Durmuş Köyü’nde yaşanan olayda 18
yaşındaki zihinsel ve bedensel engelli kızlarının rahatsızlanmasıyla hastaneye
giden aile, kızlarının hamile olduğunu öğrenince adeta şok geçirdi. Olayın
ortaya çıkmasının ardından aile karakola başvurarak şikâyetçi oldu. Engelli
kız, evli ve bir çocuk babası A. M.’nun kendisine tecavüz ettiğini ancak
korktuğu ve tehdit edildiği için şimdiye kadar kimseye söyleyemediğini
belirtti. Olayla ilgili operasyon başlatan jandarma ekipleri kısa sürede
tecavüzcüyü yakaladı. DNA testi yapılan ve suçunu itiraf eden A.M. tutuklanarak
cezaevine kondu.
Muğla’nın Marmaris
İlçesi’nde yaşanan olayda Armutalan Mahallesi’nde oturan bir kadın, zihinsel
engelli 17 yaşındaki kızı E.D.’nin tecavüze uğradığı iddiasıyla 155 polis ihbar
hattını aradı. Annenin ihbarı üzerine polis, psikolog ve nöbetçi avukat
eşliğinde E.D. ile görüştü. Yapılan görüşmede E.D.’nin, “Facebook’ta bir süre
önce H.H. isimli bir erkek arkadaşla tanıştım. İnternette sürekli sohbet
ediyorduk. Facebook’ta dışarı gelmem için sürekli ısrar etti. Hatırlayamadığım
bir yerde buluştuk. Vücudumun çeşitli yerlerini elledi ve öptü” dediği
öğrenildi. Emniyetteki ifadesinin ardından E.D., Marmaris Devlet Hastanesi’nde
doktor kontrolünden geçirildi, bekaretinin bozulduğunun tespit edildiği
öğrenildi. E.D.’nin üzerinde bulunan iç çamaşırı ve tişörtünün, incelenmek
üzere Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderileceği ifade edildi. Polis, tecavüz
iddiasıyla ilgili 18 yaşındaki H.H.’nin yakalanması için çalışma başlattı.
Bolu'nun Sağlık
Mahallesi'nde yaşanan olayda, 22 yaşındaki zihinsel engelli kızı ormanlık bir
bölgeye götüren aynı zamanda komşusu olan Abdullah isimli zanlı, genç kıza
burada tecavüz etti. Engelli kızın durumu ailesine anlatması üzerine zanlı
polis tarafından gözaltına alındı. Nöbetçi savcı zihinsel engelli Z.K. ve zanlı
ile birlikte olayın gerçekleştiği alanda keşif yaptı. Keşif sonrası nöbetçi
savcı, Abdullah isimli zanlıyı nöbetçi mahkemeye sevk etti. Mahkeme tarafından
tutuklama kararı verilen şahıs cezaevine gönderildi.
Bursa'da yaşanan olayda 16
suçtan sabıkası olan M.K. (23), sosyal paylaşım sitesinden yüzde 75 görme ve
konuşma engelli İ.T. ile tanışarak, bir müddet internette görüştü. Daha sonra
engelli İ.T. ile Mudanya’da sahilde buluşan M.K., buluştuğu ilk gün engelli
kıza sarkıntılıkta bulundu. İkinci gün yine engelli kızla sahilde buluşan M.K.,
iddiaya göre kayalıkların içinde engelli İ.T.’ye tecavüz etti. Tecavüzden önce
engelli kızla sahilde selfi yapan M.K, "Bana 500 lira ve cep telefonunu
vermezsen fotoğraflarını paylaşırım" diye tehditte bulundu. İ.T. durumu
eniştesine anlattı. Eniştesinin şikâyeti üzerine harekete geçen polis, İ.T’ye
zanlıya vermesi için seri numaraları alınmış 500 lira verdi. Parayı almaya
gelen M.K., Gasp Büro Amirliği ekiplerince suçüstü yakalandı. M.K.’yı karakola
getiren ekipler, bir gün evvel de yürüme engelli Ö.K.’nın Facebook’tan M.K. ile
tanıştığını belirledi. Bilgisayarda konuşurken uygunsuz görüntülerinin M.K.
tarafından kaydedildiği tespit edildi. M.K.’nın, engelli genç kıza, “Çıplak
görüntülerin elimde. Bana para vermezsen görüntülerini internette yayarım” diye
tehdit ettiği ve bu yolla 500 lira para aldığı bildirildi. Evli ve bir çocuk
babası olduğu belirtilen zanlı, adliyeye sevk edildi.
Bolu'nun Seben İlçesi
Kesenözü Köyü'nde samanlıkta kardeşinin kızı zihinsel engelli 50 yaşındaki
A.Ö.'ye cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen 78 yaşındaki Rafet Ö., tutuksuz
yargılandığı davanın ilk duruşmasında tutuklandı. Köyde oturan Rafet Ö.,
iddiaya göre geçen yıl Aralık ayında zihinsel engelli yeğeni A.Ö.'ye samanlıkta
cinsel saldırıda bulundu. Anne ve babası öldükten sonra diğer amcası Fahrettin
Ö. ve ailesiyle kalan A.Ö., Fahrettin Ö.'nün eşi olan yengesine durumu
anlatınca jandarmaya şikayette bulundular. A.Ö., köyde oturan 61 yaşındaki
D.S.'nin de kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu ileri sürdü. Rafet Ö. ve D.S.'nin Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde
'Nitelikli cinsel saldırı' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle
tutuksuz yargılanmalarına başlandı. Rafet Ö. savunmasında suçlamayı redderek,
"Ben 78 yaşındayım. Benim cinsel hayatım bitmiş durumda. Böyle bir şey
yapmama imkân yok. Olay günü tırnaklarını kestirmek için yeğenim bana geldi.
Sol tarafını kullanamıyordu. Ben de uzamadığı için kesmedim ve çay içip gitti.
Kendisine başka bir temasım olmadı" dedi. Diğer sanık D.S. ise "Köyde
beni çekemeyenler olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bana iftira atıyorlar"
diye savunma yaptı. Adli Tıp Kurumu raporunda, A.Ö.'nün iç çamaşırından alınan
biyolojik örneklerin kendisine ait olduğu belirlenen sanık Rafet Ö., mahkeme
tarafından suçun niteliği ve kaçma şüphesi gözetilerek tutuklandı. D.S.'nin ise
tutuksuz yargılanmasının devamına karar verilerek duruşma ertelendi.
Sözün özü olarak, dünyada ve
ülkemizde çocuklara, kadınlara, engellilere yönelik yapılan cinsel istismar her
geçen gün artmaya başladı… Bu iğrenç olaylardan o kadar çok yaşanmış ki
yazmakla bitecek gibi değil inanın… Engelli olan kızlara tecavüz eden
babaların, abilerin, arkadaşların, öğretmenlerin, komşu erkeklerin, köylülerin,
memurların vb haberlerini tekrar okuyup yazarken bile psikolojim altüst oldu…
Dikkatimi çeken diğer bir olay ise bu iğrençlikleri yapan mahlûklara verilecek cezaların
yetersiz olacağını düşünerek cezaevindeki mahkûmlardan ceza vermesini bekleyen
toplum olduk sanki… Yargının gerekeni yapmasını değil de mahkûmların gerekeni
yapmasını istiyoruz… Olacak iş değil… Yüreğinde hiçbir art niyet ve kötülük
olmayan o güzel, pırıl pırıl masum bedenleri kirletenlere karşı tolum olarak
sessiz kaldıkça, adalet olarak gerekenler yapılmadıkça o mahlûkların her beden
kirletmelerinde insanlıkta kirleniyor…
Not: Yazımın ikinci bölümünün
yayınlandığı gün TBMM’de 6 milletvekili tarafından verilen önerge ile cinsel
istismardan cezaevinde yatan faillerin istismar edilerek mağdur olan kişilerle
evlenmeleri halinde cezalarının ertelenmesine ya da af edilmesine olanak
sağlayan yasa görüşmelerinin olduğu günlere denk gelmesi bir tesadüf oldu.
Verilen önerinin geri çekildiğini biliyor ancak her durum ve koşulda
‘istismara’ ilişkin yapılmak istenen yasa değişikliğine karşı çıktığımı da
belirtmek istiyorum.
11-17-24.11.2016 / Malatya Söz Gazetesi

Yorumlar
Yorum Gönder