5 Ocak 2017 tarihinde sosyal
paylaşım sayfalarında engellilerin toplu taşımada karşılaşarak yaşadığı
sorunlardan bir tanesiyle ilgili bir video yayılmaya başladı.
İnternet ortamında sosyal
paylaşım sayfalarında hızla yayılan video kısa zamanda engelli engelsiz binlerce
insanın tepkisini çekti.
Tepki çeken olay, İstanbul
Anadolu Yakası'ndaki 19F Fındıklı-Kadıköy hattında yolcu taşıyan İETT otobüsünde,
şoför ile akülü tekerlekli sandalye kullanan engelli bir yolcu arasında
yaşandı.
Kucağında çocuğu ile
tekerlekli sandalyeli bir yakınını otobüse bindirmeye çalışan vatandaşın,
kapının rampasını açması için şoföre seslenmesi üzerine İETT şoförünün verdiği
yanıt hem aracın içindeki vatandaşlardan hem de sosyal medyada büyük tepki
gördü.
Otobüsün içindeki bir
yolcunun cep telefonu kamerasıyla çekilen görüntülere bakıldığında, otobüsün
engelli yolcuların kullandığı orta kapıdaki rampayı açamayan yolcu şoförden
yardım istiyor. O esnada ise diğer yolcular da rampayı açmak için kapıya
yöneliyor.
Sonrasında kapıya gelen
şoför, engelli yakınıyla otobüse binmek isteyen kadın yolcu ile tartışarak, “Bunu ben açmak zorunda değilim” diye
cevap veriyor. Kadın yolcuda, “Ne demek
‘açmak zorunda değilim’ açmak zorundasınız.” Demesiyle ikili arasında tartışma
çıkıyor. “Öyle konuşma benimle. Açmak zorundaymışım!” gibi sert ifadeler
kullanmaya başlıyor şoför. Yaşanan tartışma sonrası tekerlekli sandalyedeki
yolcu diğer yolcuların ve şoförün yardımıyla otobüse alınıyor. O anlarda
şoförün ise sinirli bir şekilde rampayı kapatırken, “Hem iyilik yap insanlara, hem konuşsun” sözlerini söylediği duyuluyor.
Şoförün söylediği bu son söz üzerine de engelli yolcu, “İyilik yapmıyorsun sen bana benim hakkım! İyilik yapmıyorsun!”
diyerek öfkeleniyor.
Toplumda büyük tepki çeken
olay nedeniyle insanlar sosyal paylaşım sitelerinden İETT’ye tepki mesajları
yollayarak sürücü hakkında şikâyetçi olmaları üzerine, İETT tarafından Twitter
hesabından yapılan açıklamada, “Engelli
yolcumuza gerekli hassasiyeti göstermeyen Özel Halk Otobüsü sürücüsü hakkında
ivedilikle tahkikat işlemi başlatılmıştır. Özel Halk Otobüsleri Yönergesi
kapsamında gerekli cezai işlem uygulanarak sürücü görevinden
uzaklaştırılmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.” denildi.
Şimdi sormak gerek o
sürücüye bu yaptığı çirkinliğe değdi mi? O aracı sürmek, o rampayı açmak eğer
zoruna gidiyorsa kusura bakma vatandaşa o şekilde terbiyesizce ve saygısızca
konuşacağına gidersin yöneticine, “Engellilere
rampayı açmak, onları bindirip indirmek zoruma gidiyor, beni başka bir birime
verin” dersin ve kurtulursun.
Bir çalışan olarak kişisel
sorunlarınız elbette olabilir ya da iş yerinde çalışma şartlarınız ve
koşullarınızla ilgili sorunlarınız olabilir. Sonuçta sizlerde insansınız, ancak
hangi konuda sorununuz olursa olsun bu sorunlar sizin kişisel sorunlarınızdır.
Bu sorunlarınızı hizmet verdiğiniz vatandaşlara çeşitli şekillerde
yansıtamazsınız, yansıtma hakkınız da olamaz. Bu sorunlarınız nedeniyle
görevinizi baştan savarak da yapamazsınız. Görevinizin şartlarını yerine
getirirsiniz ve sorunlarınızın çözümünü ise ayrıca ararsınız.
Yaşanılan bu sorun aslında
Türkiye’nin dört bir köşesinde engellilerin hemen hemen her gün yaşadığı ve
karşılaştığı bir sorun. Olayın sosyal medyada geniş yer bulması üzerine İETT
tarafından araç sürücüsünün görevine son verildiği açıklaması sadece bu olay
için uygulanmış bir çözümdür. Bu sorunların bir daha yaşanmaması için kalıcı
bir çözüm üretilmemiş aksine var olan sorun halı altına süpürülerek
geçiştirilmiştir aslında.
Kalıcı çözüm üretilmesi
amacıyla önce araçlarda bulunan ve manuel olarak çalışan gerek asansör gerekse
de rampa tertibatlarının otomatik açılır kapanır şekilde değiştirilmeleri
gerekmektedir. Bu sayede tekerlekli sandalye kullanan engelli vatandaşlar araçlara
binip inmede ne sürücüye ne de bir başka kişinin yardımına ihtiyaç duymadan
bağımsızca binip inebilecektir. Çıkarılan yasalarda bunu zorunlu kılmakta ve
engellilerin erişilebilirlik ve ulaşılabilirlikte kimseye bağımlı olmadan
ihtiyaçlarını kendi görebileceği şekilde düzenlemelerin olmasını şart koşmaktadır.
Olması gerekende aslında budur. Ayrıca araçlara binip inmek için bu
düzenlemeler yapıldığı gibi araçların durak yerleri de tekerlekli sandalyeli engellilerin
kullanacağı şekilde uygun hale getirilmelidir.
Bunlar yapıldıktan sonra ise
tüm illerde ki gerek kamuya ait gerekse de özel olarak hizmet veren toplu
taşıma araçlarında görev yapan sürücülerin sıkı bir eğitimden geçirilmesi ve
vatandaşla kurulan iletişimin nasıl olması gerektiği anlatılmalıdır. Ayrıca sürücülerin
tamamı her yıl belli aralıklarla psikolojik testlerden de geçirilmeleri
sağlanmalıdır.
Eğitim verilirken sürücülere
neden maaş aldıkları anlatılmalı ve bunun vatandaşa hizmet etmeleri karşılığında
olduğu bilinci verilmelidir. Hizmet verdikleri vatandaşlar arasında da erkek,
kadın, yaşlı, genç, çocuk olacağı gibi engellilerinde olduğu anlatılmalıdır. Görevi
gereğince araca binecek yolcuların arasında yolcu seçme hakkının olmadığı
anlatılmalıdır. Engelli yolcu bindiğinde de araçta bulunan asansör ya da rampa
tertibatının açılmasının da kendi görevi olduğu anlatılmalıdır.
Sözün özü olarak, Avrupa’daki engellilerin araçlara binip inmesiyle ilgili sürücülerin davranışlarını gıpta ederek izliyoruz. Araçlara binip inmek için tüm asansör ya da rampalar otomatik sistemli açılıp kapanmaktadır. Sürücü yerinden kalkmadan otomatik olarak asansör ya da rampayı açarak engellinin binmesini sağlıyor. Araçlara binme konusunda öncelik engelli yolcularındır. Normal yolcuları almadan önce engellinin binmesini sağladıktan sonra diğer yolcuları alırlar. Bunu yaptıktan sonra araç içinde tekerlekli sandalyenin herhangi bir olumsuz durumlarda kaymaması amacıyla sabitlemek için emniyet kemerlerini de bağlamayı ihmal etmiyorlar. Tabi bunları yaparken de ne acele ediyorlar, ne surat asıyorlar, ne de baştan savma yapıyorlar. Bu işlerin kendi asli görevi olduğu bilinciyle yapıyorlar. Bu konuyla ilgili videoları internetten rahatlıkla bulup izleyebilirsiniz. Bizler ise ülkemizde binip indiğimiz araçlarda bir defa dahi emniyet kemerlerinin bağlandığını görmedik. Ne diyelim artık araçlara binmemiz bir dert inmemiz ayrı bir dert.

Yorumlar
Yorum Gönder