Türkiye’de engelli bireylerin
sorunlarını ve bu sorunların boyutlarını ortaya koyan araştırma ve izleme
çalışmalarına duyulan ihtiyaç, her geçen gün daha da artmaktadır. Toplumun
engelli sorunlarına karşı ilgi ve duyarlılığının artması, bunun paralelinde
devletin engelli sorunlarının çözümü yönünde politikalar geliştirme çabası, bu
ihtiyacın temel dinamiğini oluşturmaktadır.
Ancak Türkiye’de engelli bireyler
konusunda veri-bilgi tabanlarının yeterli olmayışı ve izleme mekanizmalarının
gelişmemiş olması, sahanın ihtiyaç duyduğu çoklukta, içerikte ve derinlikte
araştırmanın yapılamaması sonucunu doğurduğundan Toplumsal Haklar ve
Araştırmalar Derneği (TOHAD) işte bu ihtiyaca cevap vermek amacıyla 2013 yılından
itibaren engelli bireylerin Türkiye’deki durumlarını ortaya koymak, haklarından
ne derece yararlanabildiklerini ölçmek amacıyla çeşitli alanlarda izleme
çalışmaları yapmaktadır.
TOHAD tarafından 2014 ve 2015
yıllarında yapılan ve erişilebilirlik, eğitim, sağlık ve çalışma hayatını konu
alan çalışmalar “Mevzuattan Uygulamaya
Engelli Hakları İzleme Raporu 2013” ve “Mevzuattan
Uygulamaya Engelli Hakları İzleme Raporu 2014” başlıklı yayınlar ile
kamuoyunun, kamu kurum ve kuruluşlarının, üniversitelerin ve sivil toplum
kuruluşlarının ilgi ve değerlendirilmesine sunulmuştu.
Yaptığı bu güzel çalışmalar esnasında
engelli bireylerin maruz kaldığı hak
ihlalleri arasında fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarının
ciddi boyutlarda olduğunu gözlemleyen TOHAD araştırma ekibi bu konuda bir
izleme yapılması gerektiğine inanarak çalışmalara başlamıştır. Bu konuda
başladığı izleme-araştırma çalışmasını ise Açık Toplum Vakfı tarafından
desteklenerek hayata geçirme fırsatına kavuştu.
TOHAD, yaptığı bu çalışma ile engelli bireylerin karşı
karşıya kaldığı şiddet ve cinsel istismar olaylarını Türkiye’nin gündemine
taşıdı. 2015 yılından bu yana engelli bireylerin karşılaştığı şiddet ve cinsel
istismar olayları üzerine bir araştırma başlatan TOHAD, alanında ilk olan bu
araştırma ile 2012-2016 yılları arasında yerel ve ulusal medyada yer alan
haberleri taradı, yüksek yargıya taşınmış olan davaları inceledi ve şiddete
uğramış engelli bireyler ile birebir görüşmeler gerçekleştirdi. Araştırma
sonucunda hazırlanan rapor “Engelli Bireylere Yönelik Fiziksel–Cinsel Şiddet
İstismar ve Kötü Muamele Olayları İzleme Raporu 2016” başlığı ile
kitap haline getirilerek kamuoyuyla paylaşıldı.
Açık Toplum Vakfı tarafından desteklenerek TOHAD
tarafından hayata geçirilen “Engelli Bireylere Yönelik Fiziksel–Cinsel Şiddet
İstismar ve Kötü Muamele Olayları İzleme Raporu 2016” çalışmasında
2012 ile 2016 yılları arasında yaşanmış 391 olay izlemeye alınarak önemli
bilgiler tespit edilmiştir.
TOHAD “Engelli Bireylere Yönelik Fiziksel–Cinsel Şiddet
İstismar ve Kötü Muamele Olayları İzleme Raporu 2016” çalışmasını
gerçekleştirirken, 2012 yılından bu yana medyaya yansıyan haberlerden,
olanakları dâhilinde ulaşabildikleri emsal niteliğindeki üst derece mahkeme
kararlarından ve elde edilen diğer veri ve belgelerden derleyerek
hazırlamıştır.
“Engelli Bireylere Yönelik Fiziksel–Cinsel Şiddet
İstismar ve Kötü Muamele Olayları İzleme Raporu 2016” çalışmasında yapılan izleme
başlıkları ile bilgilerden bazı önemli noktalar şunlardır.
Engellilerin Maruz Kaldığı Olayların Vaka Tiplerine Ve Yıllara Göre
Dağılımı
Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel
şiddet, istismar ve kötü muamele olayları yıllara göre farklılıklar göstermekle
birlikte, cinsel istismar kategorisinin (2014 yılı hariç) her yıl en çok
yaşanan olay tipi olduğu görülmüştür. 2012 yılında yaşanan 74 olayın 32’sinin,
2013 yılındaki 59 olayın 31’inin, 2014 yılındaki 62 olayın 13’ünün, 2015
yılındaki 75 olayın 19’unun ve 2016 yılındaki 121 olayın 46’sının istismar
olayı olduğu görülmektedir.
Engelli Bireylerin Maruz Kaldığı Saldırı
Tipi (391 olay)
Engelli bireylerin maruz kaldığı cinsel içerikli
saldırıların, genel saldırılar içerisindeki yeri üst seviyelerde bulunmakta ve
bu durum toplam rakamın %48.88’ini oluşturmaktadır. Buna göre yaşanan toplam
391olayın 191’i istismar, taciz, tecavüz ve içinde cinsel saldırı içeren çoklu
ihlal vb. cinsel içerikli saldırı niteliğindedir.
Mağdurların
Yaşa ve Yıllara Göre Dağılım
Engelli bireylere yönelik fiziksel/cinsel saldırı ve
kötü muamele olaylarının yaş gruplarına göre dağılımları düzenlenirken; çocuk
mağdurlar konusunda TCK’nın getirdiği ayrım dikkate alınmış ve bu kapsamda
çocuklar için 15 yaş ve altı, 16-18 yaş aralığı olmak üzere iki kategori
oluşturulmuş, 19 yaş ve üstü yetişkin sıfatıyla tek kategoride ele alınmıştır.
Bu başlıkta yer alan bilgiler incelendiğinde 99’u (%25,32) 15 yaşın altında,
42’si (%10,74) ise 16-18 aralığına olmak üzere toplam 141 engelli çocuk,
fiziksel/cinsel saldırı ve kötü muamele mağduru olduğu görülmüştür. Bu rakamlara
göre 18 yaşın altındaki mağdur engelli bireyler, bütün yaş grubu mağdurlarının
%36,06’sını oluşturmaktadır. 391 olay mağdurundan 112’sinin ise yaşının medyada
yer alan haberlerde tespit edilemediği belirtilmiştir.
Vakaların
Yaşa Göre Dağılım
2012-2016 yılları arasında medyada yer alan haberlerde
engelli mağdurların olay kategorisi/yaş dağılımı incelenmesi sonucunda
aşağıdaki hususların dikkat çektiği görülmüştür:
-Engellilere yönelik fiziksel/cinsel şiddet, kötü
muamele olaylarının geneli bakımından 391 engelli mağdurdan 141’nin (%36), 18
yaş ve altı engelli çocuk; 138’inin (%35,2) yetişkin engelli bireylerden
oluştuğu görülmektedir.
-112 olayda medya haberi üzerinden bir yaş tespiti
yapılamamıştır. Ancak medya haberlerine yansıyan (mağdur resmi, olayın zaman
bazında geçmişi vb.) göstergeler, mağdurların önemli bir kısmının 18 yaşın
altında çocuk engelli olduğu işaretini vermektedir.
-Cinsel istismar olaylarında en çok olay, çocuk
engellilere karşı gerçekleştirilmiştir. Buna göre toplam 141 olan cinsel istismar
olayının 43’ü 15 yaşından küçük, 26’sı 16-18 yaş arası olmak üzere toplam 69’u
(%48,9) engelli çocuğa karşı gerçekleşmiştir. Yaş tespiti yapılan vakalar
bazında dahi, engelli çocukların yaşadığı olay sayısı 19 yaşın üzerindeki
engellilerin yaşadığı (52) olaydan fazladır.
-24 cinsel taciz/tecavüz saldırısının beş tanesi 15
yaşından küçük, iki tanesinin ise 16-18 yaş arası olmak üzere toplam yedi
engelli çocuğa karşı gerçekleşmiştir.
-İçinde cinsel saldırı olan çoklu olayların alt
gruplarıyla birlikte düşünüldüğünde, toplamda 194 olan cinsel içerikli
saldırının 55’i 15 yaş altı, 34’ü ise 16-18 yaş arası olmak üzere toplada 89’u
(%45,9) engelli çocuklara karşı gerçekleştirilmiştir. Bütün bu sayısal dağılım,
engelli çocukların yaygın bir şekilde cinsel saldırı riski altında olduğunu
ortaya koymaktadır. Bu sayıların sadece medyaya yansıyan haberlerden oluştuğunu
ve gerçek sayının bu rakamların çok üzerinde olduğu bu noktada bir defa daha
vurgulanmalıdır.
-Fiziksel şiddet, ihmal etme, insanlık dışı muamele, duygusal
şiddet ve işkence olayları bakımından olay mağduru çoğunluğun 19 yaş ve üzeri
yetişkin engelli bireyler olduğu görülmektedir. Ancak tekrar etmek gerekir ki,
söz konusu rakamlara yaş tespiti yapılamamış 112 engellinin dağılımı dâhil
edilememiştir.
-Fiziksel şiddet ve içinde şiddet geçen olaylarda olay
çokluğu yetişkin engellileri işaret etmektedir. Bu bağlamda 84 fiziksel şiddet
olayının 34’ü, 24 cinsel içerikli saldırı olayı içeren çoklu ihlal olayının
12’si, yetişkin engellilere karşı gerçekleşen fiziksel şiddet olayı olarak
kayda geçmiştir.
-Tabloda yapılan incelemede yer alan bir diğer husus
ise, işkence, duygusal şiddet olaylarının daha ziyade yetişkin engellilere
yönelik olmasıdır. Buna karşılık ihmal etme (bakımsız ve/veya gözetimsiz
bırakma) olaylarında 15 yaş altı engelliler ile 19 yaş üstü engelliler arasında
benzer bir dağılım gösterdiği, 16-18 yaş arası engellilerin ihmal etme
olaylarının medyaya en az yansıyan olay grubu olduğu görülmektedir. Bu durumun
anlamlı bir sosyolojik boyutunun olması tartışmalı bir konu olup, üzerinde
ayrıca durulmasında fayda vardır.
Mağdurların
Cinsiyetlerine Ve Yıllara Göre Dağılımı
Engelli bireylerin maruz kaldığı olayların cinsiyete
göre dağılımı, birbirine yakın bir sayısal dağılım ortaya koymaktadır. Yapılan
izlemeye göre 391 olaydaki mağdurların 187’si kadın (%47,83), 185’i erkektir
(%47,31) ve 19’unun (%4,86) ise haber içeriğinde geçmediğinden cinsiyeti
bilinmemektedir. Bu bağlamda elde edilen diğer bulgular şu şekildedir.
-Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda,
kadınlar erkeklere göre daha fazla mağdur durumdadır. Kadınlar 157 olayın
124’ünde (%78,98), erkekler ise 33’ünde (%21,02) mağdur durumundadır.
-Fiziksel şiddete maruz kalanların 16’sı kadın
(%19,51), 66’sı erkektir (%80,49).
-İhmal etmede yedi kişi kadın (%25), 21 kişi erkektir
(%75).
-Duygusal şiddete maruz kalanların yedisi kadın
(%29,17), 17’si erkektir (%70,83).
-İnsanlık dışı muameleye maruz kalanların bir kişi
kadın (%5,26), 18’i erkektir (%94,74).
-İşkenceye maruz kalanların beşi kadın (%38,46),
sekizi ise erkektir (%61,54).
-Sömürü olaylarında ise mağdurların üçü kadın
(%42,86), dördü ise erkektir (%57,14).
Mağdurların
Engel Türlerine Göre Dağılımı
Fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele
olaylarının olay mağduru bireylerin engel türlerine göre dağılımları oldukça
düşündürücü bir tablo ortaya koymaktadır. 391 engellinin 236’sı zihinsel
engelli kategorisindedir. Bu sayı, toplam ihlal mağdurunun %60,3’üne tekabül
etmektedir. Bu sayıya çoklu engelli olan 21 mağdur kategorisindeki zihinsel
engele sahip bireyler ve otizm/asperger sendromlu bireyler dâhil değildir.
Mağdurların
Engel Türleri ve Maruz Kaldıkları Saldırı Tipine Göre Dağılımı
Mağdurun engel türü ve maruz kaldığı olay tipleri
bakımından birden fazla parametre ortaya koymaktadır. Bu bağlamda olay
kategorisi bakımından dikey perspektiften yapılan incelemede aşağıdaki bulgular
tespit edilmiştir:
-Cinsel istismar olaylarının 141 olay ile en fazla
rastlanılan olay tipi olduğu görülmektedir.
-Toplam içindeki 24 cinsel taciz ve tecavüz
olaylarıyla birlikte düşünüldüğünde cinsel istismar olaylarının, toplam olay
içindeki ağırlığının, daha önceki bölümlerde de gösterildiği üzere çok yüksek
olduğu ortaya çıkmaktadır.
-Fiziksel şiddet (86 olay), ihmal etme (29 olay),
duygusal şiddet (24 olay) ve insanlık dışı muamele tüm olaylar kategorisinde en
çok görülen olay tipi olarak dikkat çekmektedir.
-Sömürü odaklı olay sayısının (yedi olayın) toplam
olay içerisinde çok az sayıda yer tuttuğu dikkat çekmektedir. Birçok engelli
bireyin özellikle de genç ya da çocuk engellinin sokaklarda
dilendiği/dilendirildiği düşünüldüğünde bu olayların medyanın ve adli
makamların etkin takip mekanizmasının dışında kaldığı düşünülebilir.
Tablonun Yatay Eksende Değerlendirmesinde İse Şu
Bulgular Tespit Edilmiştir:
-Saldırıya uğrayan zihinsel engellilerin en çok maruz
kaldıkları saldırı tipi, cinsel içeriklidir. Bu bağlamda, 126’sı cinsel
istismar, 12’si ise cinsel taciz/tecavüz olmak üzere, toplamda 138 zihinsel
engelli kişi cinsel içerikli saldırıya maruz kalmıştır.
-Maruz kalınan saldırı tipine göre en çok mağduriyet
yaşayan engellilik türleri arasında ikinci sırada ortopedik engelliler
gelmektedir. Toplamda 44 haberde karşımıza çıkan bu grup, 17 olay ile en fazla
fiziksel saldırının mağduru konumundadır.
-Çoklu engel grubu, olay mağduru kategorisinde üçüncü
sıradadır. Toplam 37 olayın yaşandığı bu kategorideki mağdurların birçoğu (daha
önce de belirtildiği üzere) zihinsel engellilerin bulunduğu çoklu engelli
kategorisindedir.
-Genel olaylar içerisinde zihinsel engelliler daha
ziyade cinsel temelli saldırılara maruz kalmakla birlikte, tüm ihlal tipleri
bakımından da mağdur olduğu, diğer engel gruplarının ise daha ziyade fiziksel
şiddet, insanlık dışı muamele, duygusal şiddet vb. kategorilerde ihlal/saldırı
mağduru olduğu gözlenmektedir.
-Araştırmada aşağılama, alay etme vb. davranışları
içeren duygusal şiddet kategorisinde, görme ve ortopedik engellilerin en çok
olaya maruz kalan grup olduğu dikkat çekmektedir.
Olayların
Faillerine ve Yıllara Göre Dağılımı
Engelli bireylere yönelik saldırıların hangi kesimden
geldiğine dair yapılan incelemelerde; 391 olaydaki saldırıların 94’ü yakın-uzak
akraba, komşu ya da mahalleli gibi tanıdık kişiler tarafından (%24,04), 89’u
tanımadıkları yabancı kişiler tarafından (%22,76), 88’i kamu görevlileri
tarafından (%22,51), 50’si aile bireyleri tarafından (%12,79) gerçekleştiği
görülmüştür. Bu noktada, engelli bireylerin maruz kaldığı olayların çoğunun,
%36,83’ünün mağdurun çok yakın çevresinden (aile-yakın çevreden) geldiği ve bu
açıdan engelli bireyin belki de en çok riske maruz kaldığı grubun bu grup
olduğu görülmüştür.
Diğer yandan engellilere yönelik en yüksek oranda
saldırıda bulunan gruplardan birinin (%33,51 ile) kamu görevlilerinden olması
ise düşündürücü bir konu olmuştur. Bu olaylarda saldırıyı gerçekleştiren kamu
görevlisinin, bizzat engelli bireyin hizmet aldığı ve gözetiminden sorumlu
kişiler olduğu görülmüştür. Engelli bireylere aile-yakın çevre ve kamu
görevlilerden kaynaklanan saldırılardaki ortak özellik dikkate alındığında,
engellinin doğrudan temas ettiği kişiler olması bakımından, maruz kaldığı
riskin yüksekliği açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Engelli bireylerin bu gruplar dışında saldırıya maruz
kaldığı olayların 43’ü özel kurum görevlisinden (%11,00), 14’ü faili meçhul
(%3,58), sekizi birden fazla failden (%2,05) ve beşi ise haberlerde adı
verilmeyen faillerden (%1,28) gelmiştir.
Vakaların
İllere ve Yıllara Göre Dağılımı
Olayların yaşandığı illerin dağılımı incelendiğinde
ise; 391 olaydaki saldırıların 39’unun İstanbul’da (%9,97), 26’sının Antalya’da
(%6,65), 24’ünün İzmir’de (%6,14), 21’inin Adana’da (%5,37) ve 20’sinin
Diyarbakır’da (%5,12) gerçekleştiği görülmüştür.
Olayların
Geçtiği Yerlere ve Yıllara Göre Dağılımı
Engelli bireylerin maruz kaldıkları fiziksel-cinsel
şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarının geçtiği yerler incelendiğinde; 391
olaydaki saldırıların 61’inin mağdurun kendi evinde (%15,60), 48’inin
sokak-cadde vb. kentsel alanların insan sirkülasyonunun az olduğu noktalarında
(%12,28), 33’ünün mağdurun evi dışındaki meskenlerde (%8,44), 26’sının okulda
(%6,65) ve 20’si ise cezaevlerinde (%5,12) gerçekleştiği görülmüştür.
Bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere saldırılar en çok
mağdurun kendi evinde gerçekleşmiştir. Bu bağlamda evde gerçekleşen saldırıların
evde olan ya da eve rahatça giriş-çıkış imkânına sahip olan aile bireyi, komşu,
mahalleli ya da akrabalar gibi engelliyi tanıyan bireylerden kaynaklandığını
ifade etmek yanlış olmayacaktır. Kaldı ki olayların faillerinin ortaya koyduğu
ve daha önceki başlıklarda paylaşılan veriler bunu doğrular niteliktedir.
Olayların
Sistematik Olma Durumu ve Yıllara Göre Dağılımı
Medyada yer alan haberlerde saldırıların sistematik
olma durumu da incelenmiş ve engelli bireylerin maruz kaldığı olaylarda
sistematik saldırı durumunun ciddi oranda olduğu görülmüştür. Engelli
bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele
olayları konusunda medyada yer alan 391 olaydaki saldırıların 269’unun
sistematik olmadığı (%68,80), 122’sinin ise sistematik olduğu (%31,20)
anlaşılmıştır. Bu rakamlara bakıldığında, olayların üçte birine yakınının
sistematik olduğunu yani başka bir deyişle saldırıların tekrarlandığını ortaya
koymaktadır.
Raporun Sonuç Kısmında Yer Alan Çözüm
Önerileri Şu Şekilde Sıralanmaktadır
“Engelli Bireylere Yönelik Fiziksel–Cinsel Şiddet İstismar ve Kötü
Muamele Olayları İzleme Raporu 2016”
çalışması kapsamında engellilerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet,
istismar ve kötü muamele olaylarının önlenmesi ya da en azından asgari seviyeye
indirilmesiyle ilgili çözüm önerileri ise sonuç kısmında şu başlıklar altında
açıklanmaktadır. .
-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel
şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarının önlenmesi yönündeki tedbirler,
sorunun çözümünde önemli bir faktördür. Bu sebeple öncelikle engelli bireyler
olmak üzere, engelli bireylerin doğrudan bakımıyla ilgilenen aile fertlerine ve
yakın çevresine, fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve kötü muamele olayları
konusunda korunma, koruma ve önleme alanlarında eğitim programları
düzenlenmelidir.
-Engelli bireyin maruz kaldığı fiziksel cinsel şiddet,
istismar ve kötü muamele olayının tespit edilmesi için engelli bireylerin
ailelerine yönelik özel eğitim programları düzenlenmesi, hem yaşanan saldırının
etkin ve hızlı bir biçimde tespit edilip cezalandırılmasını sağlayacak hem de
söz konusu olayların sistematik hâle gelmesini önleyecektir.
-Engelliler ile ailelerinin yaşadıkları olaylar
sonrasında yapacakları idari ve hukuki başvurular ve ihbarlar konusunda
bilgilendirmeyi sağlayıcı programlar ve birimler geliştirilmeli, bu birimlere
erişim ve başvuru sistemi mümkün olduğunca erişilebilir kılınmalıdır.
-Olaylara maruz kalan engelliler ile ailelerine
psikolojik destek verilmeli, mağdur kişinin sorunu kendi çabasıyla çözmesi
beklenmemelidir.
-Engelliler ile yakınlarına yönelik tüm programların
uygulanmasında eğitim ve rehabilitasyon hizmeti verilen zeminler etkin bir
şekilde kullanılmalı, STK’ların bu yönde geliştireceği ve uygulayacağı
faaliyetler teşvik edilmeli ve desteklenmelidir.
-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel
şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarının önemli bir bölümünün aile ya da
yakın çevreden geldiği gerçeğinden hareketle; engelli bireyle tanılama
hizmetleri, sosyal yardım-ödenek tahsisleri, eğitim, sağlık hizmetleri vb.
sebeplerle temas eden kamu görevlilerinin, olayları tespit edebilecekleri
donanımı kazanmaları için özel programlar geliştirilmelidir. Bu programların
uzman kişilerce hazırlanacak teknik tespit yönergeleriyle desteklenmesi ve kamu
personelinin bu yönergelerin tatbiki konusunda hassas davranılması
sağlanmalıdır.
-Kamu kurum ve kuruluşları, yaşanan olaylar hakkında
kapsamlı bir veri tabanı oluşturmalı ve topladığı bilgileri, kişisel bilgileri
koruyarak kamuoyuna sunmalıdır.
-Kapalı kurumlarda görev alacak personelde mesleki
yeterlilik kriterleri titizlikle aranmalı ve bu personele sürekli ve kaliteli
hizmet içi eğitimler verilmelidir.
-Özellikle akran gruplarının bir arada tutularak
hizmet verildiği kurum ve kuruluşlarda akran şiddetinin önlenmesi için özel
eğitim programları geliştirilmeli, güvenlik ve kontrol mekanizmaları
kuvvetlendirilmelidir.
-Kamu kurum ve kuruluşlarındaki olayların tespiti için
denetim mekanizmaları kuvvetlendirilmesi ancak daha da önemlisi kamu kurum ve
kuruluşlarının STK’ların izleme ve denetimine açılması ve işbirliğinin
güçlendirilmesi sağlamalıdır.
-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel
şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarını inceleyen ya da olaylarında görev
yapan (kolluk, savcı, hâkim gibi) adli personele, konuya özgü eğitim
programları (engellilik hali ve hakları, toplumsal cinsiyet vb.)
düzenlenmelidir.
-ATK’ların ve ATK’larda çalışan uzmanların gerek idari
gerekse de yapısal sorunlarını çözebilecek şartlar oluşturulmalıdır.
-Soruşturma ya da kovuşturma aşamalarında
görevlendirilen uzmanların, engellilerin psikososyal becerileri ve özellikleri
hakkında derin bilgiye sahip olmaları sağlanmalıdır.
-Başta ASPB olmak üzere STK’lar ve konuya taraf meslek
örgütleri, engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel şiddet, istismar ve
kötü muamele olayları hakkında kapsamlı, kamusal farkındalık çalışmaları
yapmalıdır.
-Üniversitelerin ve araştırmacıların yaşanan olayların
boyutlarını ortaya koyan ve analiz eden araştırmalar yapması teşvik edilmeli ve
desteklenmelidir.
-Engelli bireylerin maruz kaldığı fiziksel-cinsel
şiddet, istismar ve kötü muamele olaylarını haberleştiren medya mensuplarına,
bu tür haberleri ele alış şekli ve kullanılacak dil ve söylemler üzerine
eğitimler verilmelidir. Haberlerde mahremiyetin korunmasında özen göstermeyen,
haberlerde pornografiye varan şekilde detay veren ya da fail ya da mağdur
üzerinden herhangi bir sosyal grubu ya da kesimi aşağılayıcı, ötekileştirici
söylem kullanan medya mensuplarına, denetleyici mekanizmalar tarafından gerekli
müeyyideler uygulanmalıdır.
-Engelli bireyler için ihbar hatları erişilebilir hale
getirilmelidir. İşitme engelli bireyler, mesaj (SMS, akıllı telefon
uygulamaları vb.) gönderme yolu ile ihbar ya da çağrı yapabilmeli, görüntülü
konuşma imkânı ile işaret dili bilen acil yardım personeli ile işaret dilinde
konuşabilmelidir.
-Yine ihbar hatları, mağdura ulaşılmış ancak o anda
bulunduğu yeri ve konumu tarif edemeyen kişiler (kriz anında panik yaşayan
kişiler, zihinsel engelli bireyler, çocuklar vb.) için konum belirleme hizmeti
sunabilmelidir.
-Çocuk Polis Şubeleri ve Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM)
engelli çocukların erişimine uygun olmalı ve bu birimlerde engelli çocuklar ile
çalışabilecek uzmanlıkta personeller bulundurulmalıdır.
-Özellikle özel eğitim okullarda eğitim alan engelli
öğrencilere şiddet türleri, ihmal ve istismar konusunda eğitimler verilmeli,
böyle bir durum ile karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği, nerelere
başvurabilecekleri anlatılmalıdır.
Sözün özü olarak, kaynak olarak
değerlendirilebilecek bu güzel çalışmadan dolayı emeği geçen TOHAD Başkanı
Hakan Özgül ile Başkan Yardımcısı Süleyman Akbulut başta olmak üzere tüm
yöneticilerini ve bu çalışmaya maddi manevi destek veren Açık Toplum Vakfı ile
diğer kurum ve kuruluşları kutluyorum. Bu bilgilerden anlaşılacağı gibi
engellileri her türlü istismar edenlerin çoğunluğunun tanıdıklar olduğu
görülüyor. Öyle bir dünyada yaşar olduk ki insan ailesine, akrabasına, konu
komşusuna güvenmeyecek de kime güvenecek. Umarım ki çözüm önerilerinde
belirtilen konularda gerekli çalışmaları ilgili tüm bakanlıklar ile kurum ve
kuruluşlar yerine getirmek için çalışmaları ivedilikle başlatırlar.
10-17-25.08.2017 / Malatya Söz Gazetesi

Yorumlar
Yorum Gönder