22 ve 30 Eylül 2016
tarihlerinde yazmış olduğum “Engellileri
Çok Seven Zat-ı Muhterem Mimar!” başlıklı iki bölümden oluşan yazımı takip
edip okuyanlar hatırlayacaktır…
Yazımda adı geçen kişi 2010
ile 2014 yılları arasında Malatya Belediye Başkan Danışmanlığı ve Proje
Geliştirme Merkezi Koordinatörlüğü görevlerinde bulunan ve son yapılan yerel
seçimlerden sonra ise Malatya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı
olarak görev yapan “sözde” mimar var
ya işte o kişiydi…
Göreve başladığı günden
itibaren Malatya’yı “Rüya şehir
yaratacağız” diyerek birçok projeyi hayata geçiren kişi var ya işte o malum
kişi... Gelelim şimdi asıl değinmek istediğime…
“Rüya şehir yaratacağız” diyerek Malatya’da birçok proje gerçekleştiren bu zat-ı
muhterem mimar tarafından yapılan
projelerden bir tanesinin dahi engellilere uygun olmadığını yazılı ve sözlü olarak
defalarca dile getirmiş ve hatta bununla da yetinmeyerek 12 Ekim 2016 tarihinde
bir basın açıklaması yaparak protesto etmiş ve tepki içinde bir adet hasta alt
bezini kargo ile kendisine yollamıştık.
Engellilere uygun olmayan bu
projelerin başında Malatya’nın hemen hemen tüm cadde ve sokaklarında yapılan
yol ve kaldırımların standartlara uygun yapılmaması gelmektedir. Çünkü tekerlekli
sandalyeli engellilerin yaya kaldırımlarına yapılan rampalara ulaşması için
önce yaya kaldırımlarının etrafına yapılan su oluklarını geçmesi gerekiyordu.
Bu konuyu bir hayli dillendirdikten sonra yeni yapılan kaldırımların kenarına
su olukları konulmaktan sözde vazgeçildi. Vazgeçildi diyorum ya sanmayın ki
sorun bitti. Daha önce yapılan su oluklarının üzeri kapatılmadığı gibi bu defa yeni
yapılan kaldırımların birçok yerinde 3-5 santim yüksekliğinde kot farkları
konulmaya başlanmıştı. Kaldırıma çıkacak yer bulsan inecek yer bulamıyorsun,
inecek yer bulsan çıkacak yer bulamıyorsun…
Yaya kaldırımlarının dışında
trambüse binip inmek için duraklarda yapılan rampaların yüzde 90’ı standartlara
uygun olarak yapılmamıştı. Birçok yerdeki rampalara çıkıp inebilmek için
insanlardan destek istemek zorunda kalıyorsunuz. Sadece trambüs durakları değil
elbette birçok otobüs durakları ile onlar için yapılan ceplerde uygun değildi.
Çarmuzu-Kiltepe, Yeşiltepe,
Melekbaba ve Salköprü Semt Konaklarında dağ gibi merdiven basamaklarının oluşu,
biri haricinde asansör yeri konulmasına rağmen diğerlerine yapılmaması, var
olanında uygun olmaması, hiçbirinde de engellilerin kullanabileceği tuvaletin
bulunmaması gibi engellilerle ilgili hiçbir standarda uyulmamıştı.
Büyükşehir Belediyesi
yanında ki Sanat Sokağı’nda yapılan sosyal amaçlı binaların bir tanesinde dahi
engellilerle ilgili standarda uyulmamıştı. Bu güzel projede yer alan sosyal binalardan
engellilerin istifade edebilmesi imkânsızdır. Buradaki binaların girişleri
uygun olmadığı gibi üst katlara ise asansör konulmadığı için çıkmak imkânsızdı.
Sonradan bir kaçının girişine rampa yapılmış olmasına rağmen halen üst katlara
çıkmak imkânsızdır. Tuvaletlerin var olup olmadığını ise binalara giremediğim
için bilemiyorum.
Kernek Külliyesi’nde ki bazı
düzenlemelerle birlikte orada bulunan tuvalette standartlara uygun yapılmamıştı.
Yine burada da tekerlekli sandalyeli bir engelli içeriye girdiğinde kapıyı
kapatması imkânsızdı.
Kernek Şelale Parkı’nda
bulunan restoranda da gerekli bazı düzenlemelerle birlikte tuvaleti de standartlara
uygun olarak yapılmamıştı.
İsmetpaşa Parkında yapılan
tadilatta da yeni konulan engelli wc’sinin uygun olmadığını yazılarımda
belirttikten ve ardından basın açıklamasıyla malum zata hasta bezi yolladıktan bir
hayli sonra birazda olsa düzeltilmeye çalışıldı.
Yeni yapılan Nikâh Sarayının
da engellilerle ilgili standartlara dikkat edilmemişti. Yazılarımla
eleştirileri yaptıktan sonra tuvalet yapılmaya başlanıldı. Bununla birlikte
evlenmek isteyen tekerlekli sandalyeli engellilerin nikâh masasının konulduğu
yere çıkmaları da imkânsızdı.
Bu saydıklarımın dışında
Fahri Kayahan’da yolun ortasında yapılan kanalın etrafındaki kaldırımda
tekerlekli sandalye ile dolaşmanız, kanal üzerindeki köprülerden karşıdan
karşıya geçmeniz imkânsızdır.
Turgut Özal Tabiat Parkında
ise kapalı ve açık alanlarda yapılan düzenlemelerde yine engellilerle ilgili
standartlara uyulmamıştı. Standart dışı yapılan wc’ler dahi birkaç ay önce
engellilerle ilgili düzenlenen piknik dolayısıyla düzeltilmeye çalışılmıştı. Yürüyüş
alanlarında, kameriyelerde, oturma masalarında ve kapalı olarak yapılan
lokanta, kafe vb gibi alanlarda da engelliler hiç dikkate alınmamıştı.
Anlayacağınız bu malum zatın el attığı neresi varsa engellilerle ilgili
standartlara uygun olarak yapılmamıştı.
Gelelim asıl konuya. Şimdi
bu “Engellileri Çok Seven Zat-ı Muhterem
Mimar!” dediğimiz şahıs başta olmak üzere toplam 15 büyükşehir belediye
çalışanı geçtiğimiz aylarda yolsuzluk ve usulsüzlük iddiasıyla başlatılan
soruşturma sonucunda memurluktan ihraç edildiler. Eee, ne demiş atasözümüz “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste”
Sözün özü olarak, bu sözde mimar olan şahıs görevden ihraç edildiğine göre ondan geriye kalan ve engelliler açısından büyük sorun teşkil eden bu kaldırımları, bu tesisleri, bu binaları kim düzeltecek? Bunlar ne zaman engellilerle ilgili TSE Standartlarına uygun hale getirilecek? Bu malum zat sadece yolsuzluk ve usulsüzlük yapmış değil ki bana göre. Bugüne kadar yapmış olduğu tüm projelerde engellilerle ilgili standartlara uygun yapmadığından kamuya ekonomik anlamda da büyük mali zarar vermiştir. Yaptığı bu usulsüz ve standart dışı projelerle de kamuya zarar vermiş sayılmıyor mu? Malum şahsın engellilerle ilgili olumlu düşünceye sahip olmadığını ve yaptığı projelerde engellilerle ilgili standartlara uymadığını defalarca dile getirdiğimde dikkate alınmamıştı. Hatta deyim yerindeyse malum şahsa toz kondurulmamıştı. Şimdi bu zata toz kondurmayanlar onun bıraktığı bu enkazı da düzeltecekler mi diye merak etmiyor değilim. Bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini zaman elbette gösterecektir.

Yorumlar
Yorum Gönder