14 Ocak günü sosyal medyada ve
haber sitelerinde akülü sandalyeli engelli bir bayanın yaşadığı sorunun yer
aldığı ve hızla paylaşılarak yayılan videoyu dikkatle izledim. İzleğim
görüntüde ki sorun bana hiç de yabancısı olmadığım bir olaydı.
Eminim ki benim gibi akülü
tekerlekli sandalye kullanan binlerce engelli insana da bu görüntüler yabancı gelmemiştir.
Çünkü bu olay ülke genelinde engellilerin her gün karşılaştığı ve yaşadığı
sorunların başında gelen bir konuydu.
Görüntülerdeki olay
Bursa'nın merkez Osmangazi ilçesi Hürriyet Mahallesi'nde oturan 47 yaşındaki
Necla D. tarafından yaşanmıştı. Yakalandığı hastalık nedeniyle 2 yıldır akülü
tekerlekli sandalye kullanan Necla D.’nin tedavi amacıyla haftanın 2 günü Uludağ
Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gitmek zorundadır. Hastaneye gidiş
gelişte ise özel halk otobüslerini kullanmak zorundadır.
Ancak hastaneye her
gidişinde otobüs şoförleri tarafından araca alınmayarak çağdışı muameleye maruz
kalır. Otobüs durağında saatlerce beklemesine rağmen gelen B46 numaralı araç
sürücülerine kaldırıma yanaşmalarını ve rampayı açmalarını söylemesine rağmen
hiç dikkate alınmayarak orada öylece bırakılarak giderler. Bu sorunu defalarca
yaşamasına ve yetkililere bildirmesine rağmen en ufak bir çözüm getirilmez.
O günde aynı sorun
tekrarlanır ve yaşanan bu sorun kamera ile saniye saniye görüntülenir.
Görüntülenen aslında binlerce engellinin yaşadığı ortak sorundur. Hastaneye
gitmek için beklediği durakta kaldırıma uzak mesafede duran şoförün normal
yolcularını aldığı görülür. Ardından Necla D.’nin otobüs şoförüne seslenerek
tekerlekli sandalyeli engellilerin binmesi için konulmuş olan rampayı açmasını
istediği görülür. Buna rağmen şoför Necla D.'nin talebini dikkate almadan
duraktan ayrıldığı görülür.
Bu anları anlatan Necla D., "Görüntülediğiniz olayı ben o kadar sık
yaşıyorum ki, otobüs durağı geliyor, kendimi gösteriyorum, yolcularını alıyor,
görüldüğü gibi, 'Lütfen biraz yaklaşın ve rampayı açın, otobüse binebileyim'
şeklinde rica ediyorum. 'Ben seni almak zorunda değilim' gibi sözler söyleyerek
gaza basıp gidiyorlar" şeklinde konuşarak açıklar.
Yaşadığı sorunun alınan
görüntüsünü izlerken otobüse binmekle sorunlarının bitmediğini ve otobüs
şoförleriyle sık sık tartışmalar yaşadığını da dile getiren Necla D., “B46 numaralı otobüsün şoförleriyle
defalarca tartıştım. Şoförlerden biri otobüsteki tüm yolcuların gözü önünde
'Zaten otobüse bedava biniyorsun, bir de seninle uğraşmak zorunda değilim'
dedi. Tüm yolcuların karşısında onurumu kırıp beni rencide etti. Bu şoförlerin
neredeyse tamamı ile tartıştım” dedi.
Bu olayın görüntüleri
medyaya yansıdığı için ülke genelinde büyük tepki topladı. Her gün yaşanan bu
olayın yüzlercesi ise medyaya yansımadığından hiç kimsenin haberi olmamaktadır.
Tek haberi olanlar ise sorunu yaşayan engellilerdir.
Bu olayın yaşandığı günlerde
bir de Adana’da 20 yaşındaki Agit Acun adlı işitme engelli gencin bindiği
dolmuşta 4 üniversiteli genç tarafından saldırıya uğrayarak öldüresiye dövüldüğü
anların görüntüsü medyada yer aldı.
Çalıştığı tekstil firmasında
hastalanması nedeniyle gittiği hastane çıkışında Seyhan ilçesine bağlı Eminağa
Caddesi'ndeki evine gitmek için Topel dolmuşuna binen Agit Acun, burada
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde okuyan lisanslı Kick Boks'cu Ahmet
Günsel (20) ile adları sonra belirlenen arkadaşları Çağrı Can Çay, İsmail
Kaçmaz ve Ahmet Bedir tarafından bilinmeyen bir sebep nedeniyle öldüresiye
dövülür.
Dolmuşun güvenlik kamerasına
saniye saniye yansıyan saldırı olayını izlerken yüreğim burkuldu. Bu olayda en
çok üzüldüğüm nokta ise saldırı esnasında yumrukların acıyla bağırarak yardım
çığlığı atmaya çalışan Agit Acun’a araç içerisinde bulunan diğer yolcuların
hiçbir şey yapmayarak seyirci kalmalarıdır.
Her iki olayda medya
organlarında yer alması üzerine kamuoyunda büyük tepki topladı. Bursa’daki
Necla D.’nin yaşadığı sorunla ilgili sürücü hakkında gerekli yasal işlemler
başlatılarak yapılırken Adana’daki Agit Acun’a saldırarak dövenlerde kısa
zamanda emniyet güçlerince yakalanarak gözaltına alındırlar.
Son zamanlarda medya
organlarında engellilere karşı ayrımcı, ötekileştirici tutum ve davranışların
dışında her türlü istismar, taciz ve kaba şiddet olaylarında gittikçe büyük bir
artış olduğunu görülmektedir.
Aile içerisinde, çalıştığı
işyerlerinde, yollarda, sokaklarda, mağazalarda, eğitim gördüğü okullarda,
rehabilitasyon merkezlerinde, tedavi için gittiği hastanelerde, araç içerisinde
ve daha bir çok yerde kaba şiddet, işkence, cinsel istismar, taciz ve tecavüz
gibi olayları duymadığımız, izlemediğimiz gün yok gibi.
Engellilere
yönelik yapılan bu tür şiddet olaylarında artış olduğunu geçtiğimiz yıl Toplumsal
Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) hazırladığı bir rapor ile kamuoyuna
duyurmuştu. TOHAD tarafından 2017 yılında kamuoyuna açıklanan “Engelli Bireylere Yönelik
Fiziksel–Cinsel Şiddet İstismar ve Kötü Muamele Olayları İzleme Raporu 2016” raporunda engellilere karşı şiddet
olaylarında gittikçe artış olduğunu belirtilmişti.
Yaşanan son olaylardan da anladığımıza göre bu rapor yetkililer tarafından pek dikkate alınmamış. Bu gidişle de dikkate alınacağı yok gibi. Yaşanan olaylardan birileri medyaya yansıyınca kamuoyu ile yetkililer tarafından saman alevi gibi bir anda parlayıp sönen tepkiler gösterildikten sonra olay unutulur gider. Bir daha ki olay medyada yer alana kadar da hiç birimiz hatırlamayız. Velhasıl balık hafızalı toplum olduk.

Yorumlar
Yorum Gönder