Engelliler
ile engelli sorunlarını tam olarak bilmeyen ve bu konularda yeterince bilgi
sahibi olmayan kişilerle karşılaştığımızda yapılan sohbetten sonra rahatsızlığımızla,
engelliliğimizle ilgili duyduğumuz sözlerden bir tanesi “Geçmiş olsun” kelimesidir.
Engellilerin
genelinin de günde en az bir defa duyduğu “Geçmiş
olsun” kelimesini diyenler arasında yetkili yetkisiz kişiler olduğu kadar tanımadığımız
kişilerle birlikte aile içinde akraba olanlar da bulunuyor.
Tabi ki bu
sözü söyleyenlerden bir tanesinin dahi art niyetli olduğunu ya da kasıtlı
olarak söylediğini ne ben ne de diğer engellilerin düşündüğünü sanmıyorum.
Söyleyenlerin tamamı da iyi niyetliliklerinden söylüyorlar.
Ancak bu
sözü iyi niyetli olarak söyleyenlerin tamamının da bilmediği ve akıllarına hiç gelmeyen
bir şey var. O’da şudur.
Bedensel,
görme, işitme, konuşma, zihinsel vb gibi organlarından engelli olanlara, “Geçmiş olsun” derken aslında yaşanan
engelliliğin hiçbir zaman normal hastalıklar gibi geçmeyeceğinin bilinmemesidir.
Hastalandığınızda,
rahatsızlandığınızda doktora giderek tedavi olursunuz ve birkaç gün sonra da
hastalığınız, rahatsızlığınız geçer.
Örnek
vermek gerekirse grip, nezle, zona, laranjit, faranjit, sinüzit, bronşit, uçuk,
böcek sokmaları, apandisit, ishal, isilik vb gibi yüzlerce hastalıktan birine yakalanırsınız,
kemik kırılması yaşarsınız, böbrek taşı düşürürsünüz ve bunlara benzer daha birçok
tedaviyle iyileşebilecek hastalıktan birine yakalanırsınız doktor tedavisiyle birkaç
gün içinde geçer gider.
Bu
hastalıklardan herhangi birine yakalandığınızı duyan insanlar doğal olarak ziyaretinize
gelerek, “Geçmiş olsun” der ve iyi
dileklerde bulunurlar.
Sadece
hastalıklarla ilgili de söylenmez tabi ki “Geçmiş
olsun” sözü. Yaşanılan olumsuz ya da kötü bir olayın ardından da insanlara,
“Geçmiş olsun” denir.
Diğer bir
deyişle yaşanılan olumsuz ya da kötü olayın bir daha yaşanmamasını dileme
türüdür, “Geçmiş olsun” sözü.
Bir insanın başından geçerek yaşamış olduğu olumsuz
kötü bir olayın ardından, “Geçmiş olsun”
derken “Dilerim devamı olmasın, sonu
gelmiş olsun, üzücü olay unutulsun, bir daha aynı olay ya da daha büyüğü
yaşanmasın” şeklinde temennide bulunma sözüdür.
Ancak gelin
görün ki kolundan bacağından, omurgasından ve her türlü eklem rahatsızlığı
nedeniyle bedensel engelli olanlara, gözlerindeki rahatsızlıktan dolayı tamamen
görme engelli olanlara, kulaklarındaki rahatsızlıktan dolayı tamamen işitme
engelli olanlara, dilindeki ya da boğazındaki rahatsızlıktan dolayı tamamen
konuşma engelli olanlara, kalıtımsal nedenlerle, doğuştan metabolik bozukluklarla,
kromozomal değişikliklerle, gen bozukluklarıyla ve daha birçok nedenlerden
dolayı zihinsel engelli olanlara ne kadar “Geçmiş olsun” derseniz deyin bunların bir tanesinin dahi geçmeyeceğidir.
Mesela
kolundan ya da bacağından ampute olanlara, “Geçmiş
olsun” dediğinizde ampute olan kolun ya da bacağın geçmeyeceği ve tekrar iyileşerek
eski haline gelmeyeceğidir. Benim konumumda olan tüm eklemleri kireçlenmiş olan
birinin eklemlerinin eski haline gelmeyeceğidir. Eksik olan kol ya da bacağın tekrar
yerine geri gelmeyeceğidir.
Bu konuda engelli yazar ve şair olan Nurten Aktaş’da
kısaca şu sözleri vurguluyor. “Ben
diyorum ki, biz engell(i)enenlere ‘geçmiş olsun’ demeyin: zira ‘engelli olmak’
(doğal bir) durumdur, asla hastalık değil! Geçmiş olsun diyenlere diyorum ki,
‘geçmeyecek ki’ örneğin yaşlılara geçmiş olsun denilebilinir mi? geçmiş olsun
deyince, yaşlılar hiç gençleşe bilir mi?” diyor.
Nurten Aktaş’ın sözlerine hak veriyor ve katılıyorum.
Benim de sık karşılaştığım bu olayda bazı zamanlar yanıt olarak, “Geçmiş olsun demeyin, engelliliğim geçecek
bir hastalık değil ki” dediğimde karşımdakilerin suratları hemen asılarak bozuluyor
ve alınıyorlar. Oysa bilgilendirmek amacıyla söylediğim bu sözleri onların
bozulmaları ya da alınmaları için söylemiş değilim.
Sözün özü olarak, “Geçmiş
olsun” sözünü diyenler unutmasınlar ki bu sözle engelliliğimiz hiçbir zaman
geçmeyecektir. Eksik olan kolumuz, bacağımız, gözümüz, kulağımız yerine
gelmeyecektir. Çünkü engelliliğimiz bir hastalık değildir. Başlarken belki
hastalıkla başlamış ve daha sonra engelliliğe dönüşmüş olabilir. Geçmeyecek ya
da geri gelmeyecek bir şeye de “Geçmiş
olsun” demek anlamsız ve yersiz olmuyor mu sizce de?

Yorumlar
Yorum Gönder