Türkiye
Engelliler Konfederasyonu, 7 Nisan’da Korona Virüs (Kovid-19) salgınında
engelli insanların hayati önemde sıkıntılar yaşadığını belirten bir basın
açıklaması yapmıştı.
Yapılan
açıklamada Korona Virüs salgının yayılmasını önlemek amacıyla ülke olarak bazı
yaptırımlara gidildiğini ifade ederek konumları gereği hizmete erişim konusunda
zaten sıkıntı çekmekte olan engellilerin bu yaptırımlar nedeniyle hayati önemde
sıkıntılar çekmeye başladığını belirttiler.
Engellilerin
yaşadığı sorun ve sıkıntıların giderilmesi amacıyla alınması gereken önlemlerle
ilgili 9 maddeden oluşan bir talep listesinin de yer aldığı açıklamada şunlar
dile getirildi.
“Korona
virüsü nedeniyle tüm toplumuz zor ve sıkıntılı bir dönemden geçmektedir. Herkes
zorunlu bir izolasyon içerisindedir.
Türkiye
nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini engelli bireyler oluşturmaktadır. Zaten günlük
yaşam içerisinde engellilerin büyük bir kısmı uygulanan yetersiz sosyal politikalar
nedeniyle yaşamlarını güçlükle sürdürmektedir.
Bu
dönemdeki korona salgını engelli bireylerin yaşamlarını daha da sıkıntılı bir
hale dönüştürmüştür. Bu koşullarda engelliler çoğu temel haklarını da
kullanılamaz duruma gelmiştir.
Erişilebilirlik
engelli bireylerin yaşadığı en öncelikli problemi olarak güncelliğini
korumaktadır.
Çoğu
engellinin kullandıkları ilaçlar, medikal ve sarf malzemelerinin birçoğundan
ciddi katkı payı ve fiyat farkları alınmaktadır. Yaşamsal önem taşıyan bu
malzemelere erişimde ciddi zorluklar yaşanmaktadır.
SSPE ve
diğer kas hastalıklarında Fizik Tedavi, engelli bireyler için hayati önem arz
etmektedir.
Ekonomik
nedenlerle ulaşılamayan her ürün engelli bireyin bağışıklık sistemini
etkileyerek, daha büyük yaşamsal sorunları tetiklemektedir.
Çoklu
engeli olan bireylerin bu virüse karşı en fazla risk grubu içinde yer aldığı
bir gerçektir.
Salgınla
birlikte engellilerin çalışma yaşamında işe erişim noktasındaki zorlukları daha
da artarak devam etmektedir.
İstihdam
edilmemiş birçok engelli birey yoksulluk sınırı altında yaşamlarını sürdürmek
zorunda kalmaktadır.
Ailesinde
bakıma muhtaç engelli birey olan çalışanlar salgın sürecinde daha da büyük
güçlükler yaşamaktadırlar.
Esas
itibariyle devlet tarafından yürütülmesi gereken engelli bireylere eğitim veren
Özel Rehabilitasyon Merkezleri kapalı olduğundan engelli eğitimleri
yapılmamaktadır. Bu merkezler ayrıca çok zor durumda kalmışlardır. Zira bu
çocukların uyum sağladıkları ortamlarda ve alıştıkları öğretmenlerle
eğitimlerine devam etmeleri çok önemlidir.
Medya ve
sosyal medyada Korona Virüs ile ilgili yapılan haber, açıklama ve korunmaya
yönelik bilgilendirmelerin işaret diliyle beraber sunulması ihmal edilmektedir.
Sayısız
ihtiyaç sahibi birey fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden mahrum
kalmaktadır. Bu onlar için hayati önem taşımaktadır.
Bu
gerçekler ışığında acil olarak yapılması gereken taleplerimiz:
1-Kamuda
çalışanların yanında özel sektörde de çalışan tüm engelli personele salgın
süresince ücretli izin verilmelidir.
2-Risk
grubu içerisinde yer alan engelli bireylere evlerinde sağlık hizmeti
verilmelidir. Talep edenlere evlerinde korona testi yapılmalıdır.
3-Süresi
dolan engelli raporlarının uzatıldığı açıklandığı halde bundan dolayı engelli
aylığı kesme gibi uygulamalara derhal son verilmelidir.
4-Engelli
bireylerin ilaç ve medikal sarf malzemelere, muayene ücreti, reçete katkı payı
veya fark ücreti ödemeksizin ulaşmasının önü açılmalıdır.
5-Hane
içinde engelli bireyi olan ailede çalışan bir ebeveyn kamu veya özel sektör
ayırt etmeksizin salgın süresince ücretli izinli olması sağlanmalıdır.
6-Resmi
açıklamalar yapılırken işaret dili tercümanı bulundurularak işitme engelli
bireylerin de bilgi alma haklarının yerine getirilmesi sağlanmalıdır.
7-Uzaktan
eğitim programlarının görme engelli öğretmen ve öğrenci kullanıcılar için erişilebilir duruma
getirilmelidir.
8-Eğitim
ve Rehabilitasyon merkezlerinde verilen bireysel eğitimlerin sanal ortamda veya
evlerde bire bir verilmesi sağlanmalıdır. Bu merkezlerde görev yapan eğitimcilerin
ve diğer personelin hak kayıpları giderilmelidir.
9-Geçim
sıkıntısı yaşayan engelli bireylere ihtiyaç duydukları gıda ve temizlik
malzemesi yardımı yapılmalıdır. İhtiyaç sahiplerinin evlerine yardımcı elaman
gönderilmelidir.
Sivil
Toplum Örgütlerinin de katkılarıyla dayanışma ağları kurarak gönüllülük esası
ile bu çalışmaların içinde olmak kolektif bir toplumu inşa edebilmemiz
açısından çok yararlı olacaktır.
En az
kayıp ile bu günleri atlatmak hepimizin temennisidir. Bedensel olarak
sağlığımızı korurken ruhsal sağlığımızı korumak da bir o kadar önemlidir.
Korku, kaygı ve paranoyaların artış gösterdiği karanlık bir iklimde şefkat,
nezaket, merhamet ve hoşgörü duygularımızı yitiren erdemsiz bir topluma
dönüşebiliriz. Sevgi bir toplumu koruyan en güçlü kalkandır.”

Yorumlar
Yorum Gönder